Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya’dan dönüş yolunda uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlamış ve Millet İttifakı’nın son seçimde oluşturduğu 6’lı masayı hatırlatarak, Cumhurbaşkanı seçiminde aranan yüzde 50+1 şartının siyasi partileri yanlış yollara sevk ettiğini belirterek “Değişmesi isabetli olur” demişti. Erdoğan, en fazla oyu alan adayın Cumhurbaşkanı seçilmesini önermişti. Dün Cumhur İttifakının diğer büyük partisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise 50+1’in güvenoyu anlamı taşıdığının altını çizmiş fakat müzakerelere de açık olduklarını belirtti.
Başkanlık sisteminin olduğu ülkelerde kuvvetler ayrılığının keskin ve başkanın yüzde 50’nin üzerinde oy alması gerektiğini belirten Prof. Dr. Bahadır Erdem, “Başkan seçme sistemi uygulandığı gelişmiş ülkelere baktığımız zaman oralarda kuvvetli bir yargı sistemi görüyoruz, kuvvetli bir parlamento var. Mesela Amerika’da temsilciler meclisi var. Yani fren ve denetleme sistemi var. Kuvvetler ayrılığı var” dedi.
Türkiye’de uygulanan başkanlık sisteminin sorunları olduğunu belirten Erdem, “50+1 aslında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de dediği gibi bir güven oyu anlamı taşıyor. 50+1 kalkarsa tamamen denetimsiz bir sistem ortaya çıkar. Bu da zaten kötü giden ekonomiyi daha da zora sokar. Çünkü şu andaki sistemde dahi sermaye güvenli olarak görmüyor. Bu sisteme geçilirken bizim karşı çıktığımız noktada burasıydı. Bu sistem güven kaybı yaratıyor. Sermaye girişini engellediği gibi var olan sermayeyi de kaçıracağını söyledik. Şimdi sistemde yeni bir değişiklik yaparak güven oyunu da ortadan kaldırırsanız sistem daha çok açmaza girecek ve tamamen güvenilirliğini kaybedecektir” ifadelerini kullandı.
Sistemin denge ve denetiminde sorunlar yaşandığını belirten Erdem, “Mevcut sistemde başkan yetkileri çok güçlüyken denetim aynı şekilde güçlü değil. Meclis’in ve yargının gücü başkanının gücüne oranla çok düşük. Hukuka olan güven her geçen gün azalıyor. Bu da dediğim gibi ekonomiden tutunda her alanda sorunlar yaşanmasına neden oluyor. İktidar her seçimde yüzde 50’nin üzerinde oy alabileceğini sanıyordu fakat bozulan hukuk sisteminin sonuçlarından birisi olan ekonomi her geçen gün daha da kötüye gitti. Bu durumda iktidarın oy kaybetmesine neden oldu. Şimdi bu oy kaybını da bir şekilde devre dışı bırakarak iktidarda kalma niyetindeler. Bunu yaparken de oy kaybına neden olarak gördükleri yüklerden kurtulmak istiyorlar. Yani MHP başta olmak üzere ittifaktaki tüm partiler ile yolları ayırmak istiyor. Bu anlamda Bahçeli’nin söylediklerine katılıyorum” diye konuştu.
Sistemin ittifaklara mecbur bıraktığını belirten Erdem, “Başkanlık sistemini getirirken koalisyon hükümetlerinden kurtulacağız denilmişti ama şu anda ne iktidar ne de muhalefete bakarsanız koalisyonların yerini ittifakların aldığını görürsünüz. Haliyle bu sistemin çok ciddi şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Kuvvetler ayrılığının belirgin hale gelmesi ve hukukun üstünlüğü her alanda kabul edilmeli” değerlendirmesinde bulundu.