İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, seçim ve ittifak tartışmalarına ilişkin yeni mesajlar verdi.
Asgari ücretin ocak ve temmuz aylarında yılda iki defa belirlenmesi konusunda ısrarlı olduklarını dile getiren Akşener, mevcut asgari ücretin değil, Türk-İş’in açlık sınırının baz alınması gerektiğini kaydetti.
Meral Akşener, asgari ücretin manşet enflasyon hedefiyle uyumlu olacak biçimde ve gıda enflasyonu esas alınarak belirlenmesi gerektiğini anlatarak, “İYİ Parti olarak hem çalışanlarımızı hem de iş verenlerimizi gözeten makul asgari ücret talebimiz 2024 yılı ocak ayı için 17 bin lira, temmuz ayı için ise 20 bin 500 liradır.” dedi.
“Biz bu hale nasıl geldik?”Son zamanlarda Türkiye’de “kara para fonları ve vurgunları” iddialarının konuşulduğunu ifade eden Akşener, şöyle devam etti:
“Biz bu hale nasıl geldik? Ekonomi yönetimini eline yüzüne bulaştıran iktidar, kısa dönemli yatırım ve para ihtiyacını karşılamak için varlık barışı diye bir garabet çıkarttı. Geçtiğimiz mart ayına kadar uyuşturucu satana, kaçakçılık yapana, Türkiye’den para kaçırana ‘Getir paranı’ dedi. Hırsıza, yolsuza, uğursuza, kollarını açtı, ‘Getir paranı’ dedi. Yüzde 1 komisyon karşılığında parayı da suçluları da akladı. Sonuçta ülkemiz kara para ve suç baronları için bir cennet haline geldi. 2021 yılında ise OECD Mali Eylem Görev Gücü ülkemizi gri listeye aldı.
AK Parti ve ekonomi yönetimi son dönemde kapı kapı dolaşıp yatırımcı arıyor. Belli ki bulamıyorlar, belli ki hiçbir itibarlı yatırımcı gri listedeki Türkiye’ye yatırım yapmıyor. İktidar da mecburen sanki Türkiye’nin böyle bir rezaletle anılmasına bizzat kendileri sebep olmamışlar gibi Türkiye’yi gri listeden çıkarmaya çalışıyor.”
Akşener, Türkiye’nin gri listeden çıkartılmasına yönelik adımları desteklediklerini ancak bu sürecin de büyük bir ciddiyetsizlikle yönetildiğini iddia etti.
Bazı sosyal medya fenomenlerine yönelik operasyonlara değinen Akşener, “Para aklayanlar konuşuluyor ama parası aklananlar nedense konuşulmuyor. Dolandıranlar, dolandırılanlar konuşuluyor ama dolandırıcılığa yol verenler nedense konuşulmuyor. Haksız kazanç sağlayanlar konuşuluyor ama bu haksız kazançları finanse edenler nedense konuşulmuyor. Ez cümle cambazlar konuşuluyor ama sirkin sahipleri nedense hiç konuşulmuyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“SIFIR TOPLAMLI İTTİFAK DÜZENİNE KARŞI YENİ BİR AŞAMAYA GEÇTİK”
Siyasi partilerin ittifaklarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, “Sıfır toplamlı ittifak düzenine karşı başlattığımız kutlu mücadele artık yeni bir aşamaya geçti. Medya operasyonlarıyla, baskılarla, iftiralarla, tehditlerle beslenip büyütülen iki kutuplu siyasetin karşısında Türkiye’nin demokratik, milli yükseliş yolculuğunu başlatmanın gurur ve mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz. Yerel yönetimleri rant kapısına indirgeyenlere, belediyeciliği hizmet değil iktidar alanı olarak görenlere, kayıkçı kavgalarıyla milletimizi oyalayanlara karşı anlamlı ve cesur bir başlangıç yaptık.” diye konuştu.
İYİ Parti lideri Akşener, bugüne kadar çok sayıda saldırı, hakaret ve iftiralara göğüs gerdiklerini, gelecek dönemlerde bu saldırıların devam edeceğini öne sürdü.
“HÜR VE MÜSTAKİL OLARAK DİMDİK YÜRÜYECEĞİZ”Baskılara karşı direnmeye devam edeceklerini vurgulayan Akşener, şöyle konuştu:
“Önümüzdeki süreçte de tüm güçleriyle üzerimize gelecekler. Televizyonlarıyla, kalemşorlarıyla kerameti kendinden menkul kanaat önderleriyle, maaşlı yorumcularıyla yaylım ateşine tutacaklar. Daha ilginci de her iki taraf beraber yapacak. Ortak noktaları bizim hür ve müstakil olarak seçimlere girmemizi engellemek. Ama unuttukları bir şey var, biz bu filmi, daha önce gördük. Biz şerbetliyiz, idmanlıyız, alışığız. O nedenle tankla da topla da tüfekle de gelseler bize vız gelir, tırıs gider. İYİ Parti olarak, kurulduğumuz günden beri millet iradesine saygı duymayanların nobranlığına, millete parmak sallayanların cüretkarlığına, ‘Devlet benim’ diyenlerle ‘Ben ne dersem o olur’ diyenlerin şımarıklığına hiçbir zaman prim vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Adına ittifak dedikleri manda ve himaye tuzağına geçit vermeyeceğiz. Türk milletine ölümü gösterip sıtmaya razı eden bu maskeli baloya boyun eğmeyeceğiz.
Artık vakit, tarihi bir sorumluluğu üstlenme, şanlı bir mücadeleyi zaferle taçlandırma vakti. Bu mücadeleyi başkasının yazdığı senaryoya figüran olmadan, başkalarının siyasi kariyerlerine zıplama tahtası olmadan, başkasının sevabına da günahına da ortak olmadan, özü başımıza vereceğiz. Ve bu kutlu mücadelede milletimizden başka kimsenin takdirini beklemeden, milletimizden başka kimseye hesap vermeden hür ve müstakil olarak dimdik yürüyeceğiz. Türlü dümenle tarlamızı sürmek isteyenlere karşı memleketimizin tarlasında izi, harmanında da sözü olan aziz milletimizle buluşacağız.”