Çatışmalar yayılabilir

Ortadoğu’da onlarca yıldır süren gerginlik, çatışma ve savaş sürecinde yeni bir sayfa daha açıldı. Ortadoğu’nun kaderinde ne yazık ki bu üç aşamalı plan her zaman başarıyla oynandı ve sonuçta hep kaybedenler çocuklar, kadınlar velhasılı siviller oldu. Sorunlar, aktörler ve dengeler değişse de bölgenin yapısı ve atmosferi hep aynı kaldığı içinde bu savaş ne yazık ki son olmayacak. Bir süre sonra tarafları masa başında buluşturacak olan süper ülkeler, gelecekte ki savaş için yeni oyuncuları belirleyecek buna göre yeni senaryolar sahnelenecek. Çünkü bölge her anlamda çok önemli.Bu nedenle de, hiçbir zaman, hiçbir uluslararası aktör tek başına oyun kurucu, yani barışı tesis eden olamıyor.Galatasaray Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Faik Demir konuya ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede çatışmanın bölgede yayılma olasılığına dikkat çekiyor. Demir’in, yaptığı değerlendirmede işaret ettiği tespitler şöyle:“Petrol bölgeyi ne kadar zengin kılıyorsa, bir o kadar da kırılgan ve yaşanmaz yapıyor. Zenginlik belli devletlerde en üst düzeydeyken kimi devletler için yaşam çok zor. Aynı coğrafyada uçlar ve büyük farklar eş anlı yaşanıyor.Türkiye açısından bakılacak olursa Ortadoğu komşu bölgeler içinde en stratejik ve en önemli olanı. Başta sınır güvenliği olmak üzere Cumhuriyetin ilk günlerinden itibaren hassas ve özel durumunu korudu. Hamas’ın “Aksa Tufanı” operasyonuna İsrail, “Demir Kılıç” operasyonuyla yanıt verdi. “Savaş kazanılacak” şeklinde açıklama da ardından geldi. Peki İsrail, “Demir Kılıç”ı nasıl yönetecek ve hedefi tam olarak ne? Çatışmaların bölgeye yayılması ve başka ülkeleri de içine alması ihtimal dışı değil. İran bu anlamda iki taraf arasındaki sorunu bölgeye yayabilir. İran’ı sınırlayabilecek güç ise kuşkusuz Rusya. Rusya’nın tavrı bu nedenle gerçekten yakından izlenmeli.Türkiye’nin bölgesel politikasında bir değişim söz konusu değil. Suriye ve Irak’a terör yüzünden yaptığı operasyonlar ilk değil ve sorun çözülmedikçe son olmayacak. İsrail Filistin ya da İsrail-Hamas arasındaki sorunda Türkiye kuşkusuz geçmişte olduğu gibi önemli bir rol üstlenebilir hatta üstlenmelidir. Küresel ölçekte dünyanın büyük badirelerden geçtiği unutulmayarak, gerginliklerin büyümeden, tarafların rızaları ve çözümün kalıcılığı esas alınarak adım atılması gerektiği asla unutulmamalıdır. Barış için savaşa yine bölgenin ve dünyanın çok ihtiyacı var.”Evet, bölge tam bir yangın yeri halinde. İlk etapta, İsrail’den ve Filistin’den yüzlerce ölü olduğu belirtiliyor. Yaralı sayısı ise ilk etapta beş bini aşmış durumda. Her iki tarafta esir aldığı sivillerden bahsediyor. “Aksa Tufanı” ya da “Demir Kılıç” gibi süslü adların ardına sığınılarak yapılan sivillere yönelik savaşı anlamakta gerçekte güçlük çekiyoruz. Birkaç yöneticinin, hırsları uğruna başlatılan böylesine savaşlara dünya ulusları nasıl engel olamıyorlar bir bilen varsa bizlere de anlatsın. Bugün hayatta olmayan ne İsrailli ne de Filistinli sivillerin ailelerine bunu birilerinin anlatması gerekiyor.Bölgede aktif güç olarak yer alan başta ABD olmak üzere, İran, Rusya ve diğer ülkeler ellerini bu bölge üzerinden çekmedikleri sürece Ortadoğu’ya barışın gelmesi mümkün görülmüyor. Yüzyıllar boyunca bölgeyi tam bir barış içinde yöneten Osmanlı’dan sonra yaşananların bir tesadüf olması mümkün mü?Türkiye de, Ortadoğu ‘da etkin şekilde bulunuyor. Ortadoğu’nun kuzeyinde yer alan Irak ve Suriye ile bölücü terör örgütü koruyup kolladıkları, onların bölgede yerleşmeleri için gereken her türlü imkanı sağlayan Rusya ve ABD ile yaşananları Ortadoğu sorunundan ayrı düşünmek mümkün mü ? Bölgede, ekonomik ve siyasi güç devşirmek isteyen süperler, her alanda kendi çıkarları için tezgahladıkları oyunlar, tüm dünyanın gözü önünde sahneleniyor ve uygulamaya konuluyor. Yazımızın başında da belirttik, savaşlarda en büyük zararı başta çocuklar olmak üzere tüm siviller görüyor. Nitekim, bir yılı aşan Ukrayna savaşının acı bilançosu henüz tam olarak ortaya çıkmadı. Çünkü, savaş olanca şiddetiyle devam ediyor. Süperler, bu savaşları uygun gördükleri süre devam ettirecekler ve kendilerine göre “yeterli” gördüklerinde sonlandıracaklardır. Dileriz, daha ilk gününde binlerce ölü ve yaralıya neden olan bu savaşın kalıcı olarak sonlandırılmasıdır.