Cumhuriyetin 100. yılında Haberal

Önceki hafta “Hocaların hocası” Profesör Doktor Mehmet Haberal’ı, TRT Ankara Radyosu Ses Sanatçısı Meliha Yazıcı ile birlikte ziyaret ettik. Haberal hoca ile Meliha Yazıcı, aynı ilçedendirler. Rize-Pazar. İlk böbrek ameliyatını ve Pazar’daki çocukluk anılarını anlattı ona.
Hoca ile dünü ve bugünü konuştuk. Her konuşmasında gurur tablosunu sergiliyordu. Mütevazı bir şekilde “Ben” değil , “Biz” diyerek, “Cumhuriyet, eserlerle kutsanır. Her şey daha da güzel olacak. Karamsar olmaya gerek yok. Türkiye büyük devlettir. Kimse size-bize “iyiyi” altın tepsisi ile sunmaz. O’nu bulup çıkarmak bizim görevimizdir. İşte yer, işte gök… Yürü Allah yürü…” diyerek.
Prof. Dr. Mehmet Haberal, Dünya Organ Nakli Derneği’nin ilk seçilmiş Türk ve Müslüman Başkanı. Türkiye’nin ve Dünya’nın “onur” Bilim adamıdır.
Mehmet hoca 30 yıl öncesini, dün gibi hatırlıyor. Ve Fırtına Vadisi’nden dünyanın zirvesine çıkış öyküsünü anlatıyor.
Hafızası süper 30 yıl önce vurduğu ilk kazmayı. Karşılaştığı zorlukları, destek gördüğü dostlarını birer birer sayıyor. Bağlum’daki çölü ve Bahçelievler’deki kayalıklarını nasıl bilim yuvasına dönüştürdüğünü gösteriyor.
Hoca bu başarılarını anlatırken hem gururlandı, hem de çocukluğuna, odun ateşinin ışığıyla kitap okumaya çalıştığı Pazar’daki köyüne götürdü onu. Hayallerini anlattı.
Profesör Haberal’ın vücudunu 5 yıl hapishaneye hapsetmişler ama ideallerini bir gün bile tutsak edememişler. Hocanın bedeni Silivri’de kilitliyken bile vizyonu başarıları dünyayı dolaşıyordu.
Mehmet hoca dostlarına hedeflerini anlatırken, dünü-bugünü yorumlarken, hiç umutsuz olmadı. Üniversiteyi kurdu, çeşitli bölümleriyle binlerce öğrenci yetiştirdi, yüzlerce akademisyen ve çalışanlara iş imkânını sağladı. Hastane kurdu şifa dağıttı.
Uğradığı haksızlığın yüzde birine maruz kalan biri, lanet olsun böyle memlekete, verdiğim emekler haram olsun der, yılgınlığa düşer, hiç olmazsa dert yanar. Tam tersine… İnsanın, her şartta daha iyi ne yapabilirim diye uğraşması gerektiğini anlatıyor.
Neredeyse 7/24 hastanede. Oturduğunu görmek mümkün değil. Ameliyatta, serviste ve hasta ziyaretlerinde… Makamındaki bütün odaları dolu. Hiç bir işi ertelemiyor. Temposuna ayak uydurmak çok zor. “Maşallah” diyelim.
Büyük olmak; büyük düşünmek ve ileriyi görebilmekle olur
Üniversiteyi kurdu. Binlerce öğrenciye eğitim-öğretim imkânını sağladı. Hastane kurdu, şifa dağıttı. İşsizlere istihdam sağladı. Açkar Süt Dünyası’nı kurdu. Tarım ve hayvancılığın önemine dikkat çekti.
İnsanlar sağlıklı süt ürünlerini yesin, bulsun. Organik tarım ve hayvancılığa örnek olsun diye… Ticari amaç gütmeden, topluma örnek oldu, yol gösterdi. Mehmet hoca, Atatürk’ün 9 Haziran 1923 yılında söylediği “Çiftçilik milletimizin hayatı, serveti, kudretidir” sözüne öncülük ediyor.
Haberal hoca bu yüzden farklıdır. Her alanda başarılara başarı katıyor. İyiye, güzele, başarıya öncülük ediyor. Dünya onu boşuna ayakta alkışlamıyor.
Prof. Dr. Mehmet Haberal 1987 yılında kurduğu Ortadoğu Organ Nakli Derneği’nin Cumhuriyetin 100. yılında MESOT ‘un 18.Uluslarası Kongresi’ne ev sahipliği yaptı. 2023 yılı için planladığı 3 kongreden biri olan bilimsel kongreye, 38 ülkeden 320 bilim insanı katıldı. Yeni kongrelere hazırlanıyor.
Başkent Üniversitesi’nin kurucusu, ilk rektörü, Yönetim Üst Kurulu Başkanı. Prof. Dr. Haberal Hoca bu…
Prof. Dr. Mehmet Haberal Hoca için dünya “Müthiş, Türk Bilim İnsanı” demeye devam ediyor. Haberal Hoca, Türkiye’nin onuru, dünyanın gururu. Güven veren dostlukları, onurlu dik duruşları, Türkiye’ye olan sevdaları, bağlılıkları ve bilime olan hizmetleri alkışlanacak düzeydedir.
Haberal hoca işinin delisi. Rahmetli İhsan Doğramacı Hoca; Hacettepe’yi ve Bilkent’i kurdu. Haberal Hoca, 50 bin nüfusa dayalı Başkent’i. Tıpkı dostu rahmetli Prof. Dr. İhsan Doğramacı gibi. Başkent Üniversitesi ve Başkent Hastanesi Prof. Haberal’ın ölümsüz eserleri. İnsan, bu eserleri gördükçe gururlanıyor. Beş dönem yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak İletişim Fakültesi’nde ders vermenin onurunu yaşadım. Güzellikleri gördüm. İnsan durduk yerde marka olmuyor.
Beş yıl hayatından çalınmamış gibi, işinde gücünde. Yine sevecen, yine heyecanlı ve müthiş projeleriyle dünyanın şapka çıkardığı büyük bilim insanı, Türkiye sevdalısı.