Dünyada yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmelerin olumlu bir yere doğru gitmediğini belirten Civelek, “Bir yanda ABD’de batan bankalar ve artan faizler diğer yanda savaşlar derken yurtdışından finansman bulmak çok da kolay değil. Hele ki İsrail-Filistin savaşı varken bölgede istikrar sağlamak çok zor. İsrail’in savaş durumuna geçtiği süreç de ekonomik açıdan dikkat çekici. Dünyada tahvil piyasasının çatırdadığı, sermaye piyasasından ise kötü seslerin yükselmeye başladığı ve güvensizliğin başladığı bir ortamda İsrail savaş pozisyonuna geçti. Yani bir şeyleri unutturmaya çalışıyor. Ekonomik açıdan dünya ekonomisi komaya girmek üzere. Jeopolitik açıdan kırılmalar derinleşiyor. Böyle bir ortamda kimse de risk alıp yatırım yapmak istemiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Ülkemizde de artan enflasyona yönelik şirketlere uygulanan katı cezaların sorun yarattığına dikkat çeken Civelek, “Enflasyon ile mücadele edilecekse şirketlere ve fahiş zam yapanlara çok ağır cezalar vererek yapılamaz. Her şeyin sınırlandırılması gerekiyor. Siyasi yıpranmayı da göze alarak top yekûn bir mücadele verilmesi gerekiyor. İktidarın politikaları seçim kazanmak üzerine olduğu için de tam anlamıyla enflasyonun üzerine gidilemiyor. Enflasyonun da hem ekonomiye hem de üretime çok ciddi bir maliyet getiriyor” diye konuştu.
Şirketlere uygulanan sert cezaların birçok şirkette küçülmeye veya tamamen kapanmaya neden olduğunu belirten Civelek, “Şirketler hem enflasyon ile hem de ağır cezalar ile baş etmesi mümkün değil. Bu şekilde cezalar devam ederse ve enflasyon da frenlenemezse birçok şirket ya merdiven altı üretime ya da kapanmaya gidecektir. Arz şokları kobileri başka bir yere doğru kovalar. Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıklamasına göre işsizlik 4 aydır tek hanede olduğunu açıkladı. Eğer bu cezalar devam ederse işsizlik çok hızlı bir şekilde yüzde 10’un üzerine çıkacaktır. Artan enflasyon karşısında fiyat artışına gitmezlerse batacaklar, fiyat artışına giderlerse de ceza yiyecekler. Kobiler bu ikilem içinde ilerleyemez. Böyle devam ederse işletmeyi kapatmak dışında bir seçenek kalmıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomide uzun süredir yapılan yanlışlıklar sonucunda enflasyonun canavara dönüştüğünü belirten Civelek, “Şu anda yaşanan enflasyonun sebebi işletmelerin kar amacıyla fiyat artırmasından kaynaklanmıyor. Son 5 yıldır yapılan hatalar neticesinde bir fiyat artışı yapılıyor. Kobiler değil eski ekonomi yönetimlerinde sorun var. Çok ağır yapısal sorunlar var. Onun dışında yapılan yanlışlarla birleşince ekonominin beli bükülüyor. Mesela sanayide kullanılan doğalgaza sürekli zam yapılıyor. İşletmeler bunun altından nasıl kalkabilir. Zaten kredilerini ödemekte zorlanan bir kobimiz var. Bir de bu şekilde alınan kararlarla daha da zor bir duruma düşüyorlar” ifadelerini kullandı.
İş dünyasında yaşanan gelişmeler ve kobilerin durumu düşünüldüğünde ekonomide bir daralma olacağı aşikar diyen Civelek, sözlerine şöyle devam etti:
“İş dünyasında yaşanan gelişmelere bakıldığında ekonominin daralacağını söylemek yanlış olmaz. Ekonominin daralması istihdamı da olumsuz etkileyecektir. Böyle bir ortamda ekonomik istikrarın sağlanması çok zor. Türkiye’nin büyüme tahmininde yükselme yapan yabancı kuruluşlar da bütçeye makyaj yapılması konusunda uyarılarda bulunarak yapıyor. Ekonominin tekrar rayına oturması kısa vadede çok zor” dedi.
İnsanların yaşadıkları hayat biçimi devam ettirmek isteyeceğini söyleyen Civelek, “Ekonomi sosyal bir bilimdir. Sonuçları sosyal hayatı ve siyasi hayatı etkiler. İnsanlar alıştıkları hayat yaşantılarından kolay kolay vazgeçemez. Aynı standartlarda yaşayamadıkları zamanda öfkelenir. Yani ekonomi iyiye gittiği sürece yönetimde yaşanan pek çok hatayı veya yanlışlığı görmezden gelen yurttaş ekonominin de bozulmasıyla tepki vermeye başlar. Şu anda insanlar alıştığı yaşamı sürdüremiyor. Giderek da daha da ödün vermek zorunda kalacağı için iktidarı zor günler bekleyecektir” dedi.