Duyguların yazım üstadı Füruzan

Duyguları yazıya dökmedeki ustalığını kelime sihirbazlığıyla kol kola dans ettiren, Türk Edebiyatı’nın usta yazarlarından Füruzan’ı kaybettik. 29 Ekim 1932 yılında  İstanbul’da doğan Cumhuriyet kadını Feruze Çerçi’yi 14 Şubat Çarşamba günü Yapı Kredi Kültür Sanat Loca’da yapılan anma töreninden sonra 16 Şubat Cuma günü öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnederek, kendisine veda ettik. 91 yaşında hayatını kaybeden sanatçı; 1972 – Sait Faik Hikâye Armağanı  (Parasız Yatılı adlı öyküsüyle bu ödülü ilk eseriyle ve ilk kadın yazar olarak almıştır), 1975 – Türk Dil Kurumu Roman Ödülü (47’liler adlı romanıyla), 2023 – Erdal Öz Edebiyat Ödüllerinin sahibidir.  2008 yılında 27. İstanbul Kitap Fuarı’nın Onur yazarı olarak seçilen sanatçı hakkında  “Füruzan Diye Bir Öykü” adlı kitap hazırlanmıştır. Sanatçının “Lodoslar Kenti” isimli bir de şiir kitabı yayımlamıştır.İlk ilgi alanı tiyatro olan 1950 yılının ikinci yarısından itibaren edebiyata yönelen, öykü ve roman yazmanın yanı sıra dizi ve film senaryoları da yazan Füruzan’ın, ilk öyküsü “Olumsuz Hikâye” 1956’da Seçilmiş Hikâyeler Dergisi’nde yayımlanır. 1956-1958 yılları arasında yazdığı öyküleriyse  Türk Dili, Yenilik ve Pazar Postası’nda yayımlanır.İkinci evliliğini Turhan Selçuk ile yapan Füruzan, ilk evliliğinden olan kızını 20 yaşında bir yangında kaybeder. İkinci kez anne olan sanatçı için 91 yaşına kadar yaşamak bir ödül gibi görünse de gerçek yaşamının trajik acılarını kitaplara dökmüş olduğunu fark etmemek mümkün değildir. Yazarlığının sınavını tek başına sırtlanmak isteyen Füruzan soyadını kullanmaz. Der ki “Ben o yıllar çok ünlü bir soyadı taşıyordum. Çok ünlü, çok saygıdeğer iki adamın kendi akıllarıyla, emekleriyle ve yetenekleriyle ünlendirdiği saygıdeğer bir soyadıydı. Ben, o ünlenmiş soyadının bana sağlama ihtimali olan kolaylıklarına hiç yanaşmak istemedim. Yazarlığımın sınavını tek başıma verip bu büyük addan yararlanmamalıydım.”“Sıcak bir ev mutluluğun yarısı sayılır” diyen Türk Edebiyatı’nın mihenk taşlarından biri olan yazarın “Parasız Yatılı, Benim Sinemalarım, Gül Mevsimidir, 47’liler” isimli kitaplarını okumayan var mıdır? Füruzan kelimelerle dans eder. “Kapıyı iyice kapayın, sizden üşüdüm” cümlesi ne kadar naiftir.Yoksulluk nedeniyle parasız yatılıyı kazandığı halde ortaokulu yarım bırakmak zorunda kalan sanatçı, kendini yetiştirir ve toplumun ezilmiş, hakkı yenmiş, duyarlıklı iç dünyaları keşfedilmemiş insanlarını yazar. Öyküleri, şiirleri, romanları, gezi yazıları, denemeleri ve çocuk edebiyatı üzerine yazmış olduğu eserlerinin bazıları tiyatroda sahnelenmiş, sinema filmi olarak çekilmiştir.“Ah Güzel İstanbul” öyküsünden uyarlanan aynı isimdeki filmde 1981’de Ömer Kavur’la  senaryo çalışması yapar. Film, hiçbir filmin birinciliğe değer görülmediği Antalya Film Festivalinde ikincilik ödülü alır. Yönettiği “Benim Sinemalarım” kitabından uyarlanan filmi, Türk sinema tarihinin en başarılı eserleri arasında sayılır. Kızı Aslı Selçuk da filmin yardımcı yönetmenliğinde yer almıştır. “Gecenin Öteki Yüzü (1982)” öykü kitabında yer alan ve kitapla aynı adı taşıyan öyküsü, 1986’da TRT tarafından dizi olarak çekilir ve TRT ve Modern Gazeteciler Kurumu tarafından en iyi dizi seçilir. Füruzan, çekim boyunca setten bir an ayrılmaz. Deneyim kazanır ve 1988-1989’da “Benim Sinemalarım” adlı öyküsünü senaryolaştırarak çevre tasarımcısı Gülsün Karamustafa ile birlikte aynı adla sinema filmi olarak çeker. Film, uluslararası festivallere katılır ve büyük ilgi görür. 1990’da Cannes Film Festivali’nin “Eleştirmenlerin 7 Günü” ve “Altın Kamera” dallarından çağrı alarak 158 film arasından seçilen sekiz film arasında yer alır. 1991’de Uluslararası İran Fecr Film Festivali’nde, Uluslararası Jüri’den “En İyi İlk Film Jüri Özel Ödülü”nü kazanır. 1991’de Tokyo Uluslararası Film Festivali’nde seçilen “En İyi On Asya Filmi” arasında yer alır.Yapıtları başta Almanca olmak üzere İtalyanca, İngilizce, Fransızca, Boşnakça, Bulgarca, Farsça gibi çeşitli dillere çevrilmiştir.Firuzan ebediyete intikal etti ama ardında bıraktığı eserleriyle sonsuza dek okuyucularıyla birlikte olacak. Nur içinde yatsın.