Büyümede dengelenmeye yönelik politikalar ile cari dengenin ekim ayında da fazla verdiğini belirten Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Büyümede dengelenmeye yönelik politikalarımızla cari denge ekim ayında da fazla verdi, yıllık açık mayısa göre 9,6 milyar dolar azaldı. Cari dengedeki düşüş ve ülkemize yönelik artan uluslararası yatırımcı ilgisi sayesinde rezervlerimiz 140 milyar dolar ile tarihi yüksek seviyesine ulaştı. Uyguladığımız politikalarla bir yandan kırılganlıkları azaltırken diğer yandan yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı sürdürülebilir büyümeyi tesis ediyoruz. Bu dönemde en büyük dezavantajımız ihracat artışını sınırlayan ticaret ortaklarımızdaki zayıf talep. Sanayi üretimindeki seyir büyük oranda bunu yansıtıyor. Ekim ayında işsizlik oranı son 11 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 8,5’e geriledi. Uygulamaya koyduğumuz politikalarımızın sonuçlarını her gün alıyoruz, program hedeflerimiz bir bir gerçekleşmeye devam edecek” açıklamalarında bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamalarını değerlendiren Ekonomist Uğur Civelek, “Ekonomi yönetimi son yıllardaki yanlışlar düzeltilecek bize güvenin mesajını vermeye çalışıyor. Beklentileri düzeltmek adına. Bakın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek aynı yönde cümleler kurarak tek bir hedefe ok atıyor. Dediklerini ne kadar yapabilecekler buna bizler ne kadar güvenmeliyiz. Asıl sorun bu. Dünyada işler tersine giderken sizin de farklı bir yöne gitme şansınız yok. Dünyada işler uzun zamandır kötüye gidiyor. Jeopolitik gerilimlerinin merkezinde bir ülkeyiz. Dış politikada denge siyaseti ile artık para bulunan paranın devamı gelecek mi garantisi yok. Yani artık sürdürülebilir değil. Çünkü önümüzde artık büyük bir belirsizlik var” diye konuştu.
Enflasyonda düşüş olacağı yönündeki açıklamaları da değerlendiren Civelek, “Sanayi enerji fiyatları ile hane enerji fiyatları arasındaki dengeye bakmak gerekiyor. Arada birkaç misli fark varsa bu farkı nasıl azaltacaksınız yerel seçimlerden sonra. Çünkü enerji fiyatlarında artış enflasyonu körükleyecektir. Enerji fiyatları düşemeyeceğine göre yeni bir enflasyon dalgası kaçınılmaz olacaktır. Enerji fiyatlarının ne olacağını görmeden de enflasyonda düşüş olacağını söylemek çok doğru olmaz. Burada yapılan şey beklentileri yönetmek adına konuşmanın ötesinde değil” dedi.
Ekonomi yönetiminin sadece yurt içine değil yurtdışından gelecek yatırımcı içinde mesajlar verdiğini belirterek, “Ekonomi yönetimi paranın nereden geleceğini biliyoruz ve onlarla uyumlu hareket edeceğiz mesajı veriyor. Yani maceraya girmeyeceklerini belirtiyorlar. Birikmiş devasa sorunların nasıl çözüleceğine ilişkin ise net bir yanıt verilmiyor. Öncelik beklentileri düzeltmek, paniği önlemek. Bunu yapmadan zaten çözüm yoluna giremiyorlar. Hem içeriye hem de Batıya olumlu mesajlar veriliyor” ifadelerini kullandı.
İktidarın ekonomide yüzünü tamamen Batıya çevirmeye yönelik adımlar attığın belirten Civelek, “Ekonomide atılan adımlar, ‘Biz paranın nereden geleceğini biliyoruz, orası da batı’ yönünde. Belki İMF ile bir araya gelmez iktidar fakat hazırlayacakları reçete IMF’den farksız olmayacaktır. Şu anda kadar atılan adımlar bunun göstergesi mesela hatırlarsanız yılda tek zam bizim gündemimize IMF’nin reçetesi ile gelmişti. Vergi artışları da aynı şekilde olmuştu. Seçimlerin ardından yapılacak vergi artışları ve kredi sistemindeki daralma hem iş dünyasını hem de çalışanların ödeme sorununu arttıracaktır. Bu da uygulanan reçetenin siyasi faturasını iktidara çıkarabilir” değerlendirmesinde bulundu.