Emeklilerin geçim sıkıntısı ve adalet mücadelesi sürüyor

 Ülkemizde memur emeklileri olsun, Bağ-Kur ve SSK emeklileri olsun , bütün  emeklilerin mevcut maaşlarıyla geçinebilmelerinde büyük sorunlar yaşanıyor. Emeklilerin aldığı maaş büyük oranda kredi kartlarının ödenmesine gidiyor. Çünkü emekliler hayatlarını ancak kredi kartı ile, yani borçla, sürdürebiliyorlar.
Toplumumuzda büyük bir kesimin inanmadığı resmi açıklamalara göre bile enflasyon almış başını gidiyor. Hemen hemen her şeyin fiyatı her gün artıyor. En büyük kağıt paramız olan 200 liranın değeri bugün, seçim öncesinin neredeyse 20 lirası değeri kadar. Alım gücü çok düştü. Her şeye neredeyse her gün zam geldiğinden emekli maaşlarının alım gücü çok düştü. Emeklilerin çok büyük bir kısmı açlık sınırının altında yaşıyor. Birçoğu ikinci bir iş arayışı içinde. Televizyonlarda ev kirasını ödemekte zorlandıkları için evi boşaltıp Huzur Evlerine yerleşen emeklilerin haberleri yapılıyor…
Bir kaç hün önce sayın Cumhurbaşkanı New York’ta, emekliletin durumu için “Emeklilerimizin sıkıntılarını biliyoruz. İyileştirici adımlar atacağız. 2024’e inşallah bu kararları vermiş olarak gireriz.” demiş…
Aslında emeklilerin ekonomik durumundaki sıkıntı Temmuz ayı memur ve emeklilere yapılacak artışta, onlatın adaletsiz bir şekilde “yok sayılmalarından” kaynaklanıyor.
Önce bu adaletsizliğin düzeltilmesi gerekir.
Emekliler bu “yok sayma” ile, yoksuluk ve sefalete itilmiş ve toplumdaki sosyal adaletsizlik daha da büyümüştür. Buna kimsenin hakkı yoktur. Devlete ve topluma hizmette yılarını veren emeklilerden kesilen paralarının bugünkü karşılığını vermemek kabul edilemez.
Yapılan açıklamalar tamamen bir geçiştirmedir. İyileştirici adımların kararını 2024’e kadar veririz demek bu konuda anlamlı bir açıklama değildir.
2024 için zaten devlet bir düzenleme yapacak. Emeklinin sıkıntısı yoksulluk ve açlığa düşürüldüğü son artışlardaki hakkını alamamaktır. Hiç kimse devlete yıllarca her seviyede hizmet etmiş emeklileri manevi ve maddi olarak değersiz hale düşüremez. Buna kimsenin hakkı yoktur.
Sıkıntılar gerçekten biliniyorsa ve  giderilmek isteniyorsa, emekliler için yapılacak acil 2 şey vardır:
-Adaletsizliğin ortadan kaldırılması için bütün emeklilerin, dul yetim aylığı alanlar dahil, en düşük emekli kök maaşı 15 bin TL’ye yükseltilmelidir.
-Kök maaş yükseltme işlemi yapıldıktan sonra ayrımsız bütün emeklilere % 25 enflasyon farkı verilmelidir.
Emekliler, toplumumuzun  önemli bir kesimini  oluşturuyor. Onlar devletten sadaka istemiyor. Kimseye muhtaç olmadan insanca ve onurlu bir şekilde yaşayabilecekleri adil bir maaş istiyor.  Yıllarca verdikleri emeğin karşılığını istiyor.
Emekliler kimsenin oyuncağı ve şamar oğlanı değildir.