panta rei sevgilim, her şey akar
dünya rüzgârlı bir kitap
sayfalar, hevesler, çarşılar akar
ırmağa özenir söz; kavis ve girdap
yeryüzü anılardır
gün yanığı düşler, tirşe efsaneler akar…
Denizi andıran havuzuyla, sandallarıyla, çay bahçeleriyle, gazinolarıyla, nikah salonuyla ve lunaparkıyla her yaştan ve toplumsal gruptan insanın buluşma noktası olan Gençlik Parkı, belgesel oldu.
Tarihi boyunca başkentin en önemli kentsel mekanlarından biri olarak varlığını koruyup Ankara’nın çocuğu, gençliğimizin mizanseni olan Gençlik Parkı’nın tarihi, yapımcılığını Mareliber’in üstlendiği proje kapsamında 2 yıllık çekim sürecinin nihayetinde doğan “Her Şey Akar: Bir Gençlik Parkı Belgeseli” Ankara Kent Konseyi tarafından; Hacettepe Üniversitesi Tarihi ve Kültürel Mirası Araştırma Merkezi öncülüğünde düzenlenen “Kültürel Bellek 2023 Ankara Sempozyumu” programıyla başkentliye kavuştu.
Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (VEKAM) katkılarıyla yürütülen projenin yönetmenliğini Deniz Şengenç, görüntü yönetmenliğini Okan Candemir üstlenirken, araştırma çalışmalarının başında yazar ve şair Ulaş Bager Aldemir yer alıyor.
Parkın zaman içerisinde geçirdiği değişim ve dönüşümü Ankara’ya sinen, Ankara’yla bütünleşmiş isimler üzerinden ele alan belgesel, parkın tarihini toplumsal ve kültürel açılardan mercek altına alıyor. Proje kapsamında VEKAM Arşivi, fotoğraf sanatçısı Ozan Sağdıç’ın kişisel koleksiyonu ve fotoğraf muhabiri Süreyya Oral’ın arşivi gibi, Ankara’ya ve Gençlik Parkı’na dair çeşitli görsel ve yazılı arşivlerden yararlanılırken çok sayıda sanatçı, akademisyen, araştırmacı ve yerel yönetici projeye röportajlarla katkı sunuyor.
Gençlik Parkı yer yer eski silüetinden ve renginden yitirmiş olsa da belgesel “Pante Rhei” diyor, “Her şey akar…” Çünkü kent bir bellektir ve zaman içinde dönüşür; “Sayfalar, hevesler, çarşılar akar…” Yıllar yılı gardan Ankara’ya ayak basanları karşılayan Gençlik Parkı hayatımızın her dönemine mizansen olup, kentin tarihine şahit olarak bizimle birlikte büyüdü. Hayatla birlikte aktı. Olgunlaştı… Ancak belleklerde hala Ankara’nın afacan çocuğu.
‘SEYİRCİ, KENT PLANININ TOPLUMSAL BELLEK HUSUSUNDAKİ ANLAMINA DAİR NOKTALAR BULACAK’Cumhuriyet’in 100. ve Gençlik Parkı’nın 80. yılında belgeseli izleyiciyle buluşturduklarından büyük mutluluk duyduklarını belirten Proje yönetmeni Deniz Şengenç şunları söyledi; “Park, kamusal alanda herkesin gelebildiği, orada birtakım faaliyetlerde bulunabildiği bir yeşil alan mı sadece; bu parkın içerisinde ne gibi nimetler olabilmeli ki burası bir kent park da olabilsin. Dolayısıyla filmde seyircinin zihninde oluşturduğumuz sorulardan biri ‘Kent Park nedir?’ olacak. Ankara Dünya’da planlı olarak kurulan ilk kentlerden ve Ankara’ya planlanan bir kent olarak baktığımızda Gençlik Parkı en önemli noktalardan birisi. Cumhuriyet’in 100 yıllık hikayesi içerisinde kuruluş dönemi ve sonraki yıllarda yaşadığı tecrübelere dair hem sosyal hem ekonomik hem siyasi anlamda Türkiye tarihine dair çok değerli hocalardan çok değerli yorumlar aldık. Seyirci, belgeselde mimari ve kent planının toplumsal bellek hususundaki anlamının ne demek olduğuna dair de noktalar bulacak, bizler hangi noktalarda neler hatırlıyoruz ve bu hatıralarımıza eşlik eden mekanlardaki ayrıntılar neler; bu bir müzik olabilir, bir heykel olabilir, gölgesinde dinlendiğimiz bir ağaç olabilir… Bunların varlığı ya da yokluğu bizim belleklerimizde ne gibi bir farklılık ve farkındalığa dönüşüyor, filmde bunu soruyoruz…”
Şengenç belgesel filmi yapmanın çok büyük bir emek istediğini ifade ederek “Süreç büyük bir emek ve özveri ile yürüdü, destek olan ve destek olamamayı tercih edenlere teşekkür ediyorum. Destek olan kurumların içerisinde VEKAM var, onlarla büyük bir aile olduk. Destek olanların içerisinde olmasını çok istediğimiz ancak bir türlü olmayan Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne de destek olmadığı için teşekkür ederim. İki yıl boyunca bazen sebat bazense inatla onlara projeyi anlatmaya çalıştım ve fakat günün sonunda olmadı. Bu sebeple çok kırgınım, bizim çok güzel hayallerimiz vardı. Bu parkın yaşatılması ve gerçekten bir kent park olabilmesi için el ele ilerleyen bir proje olabilmek için çok çaba sarf ettik. Ankara sanatçıya, sanatçılar desteğe aç kaldı” dedi.
Belgeselin isim babasının ünlü ‘Pante Rei’ şiirinin şairi Aydın Afacan olduğunu dile getiren Şengenç, belgeselin ismi olan ‘Her Şey Akar’ın Gençlik Parkı’yla nasıl bağdaştığını ise seyircilerin yorumuna bıraktığını ifade etti.
‘GENÇLİK PARKI KİMİ ZAMAN KAÇMAKTI…’Belgesele ‘Panta Rei’ şiiriyle isim babası olan şair Aydın Afacan, çalışmanın geçtiği sıkıntılı süreçlere ve ekibin nasıl bir özveriyle çalıştığına şahit olduğunu dile getirerek “Bana kalırsa işin ruhunu iyi kavramışlar. Sanat, edebiyat, kültür, mimari ve şehircilik konusunda Ankara’ya dair iyi birikimlere sahip insanlarla bağlantılar kurdular. Gençlik Parkı bir başka şekilde, çok popüler bir yerden de ele alınabilirdi ama arkadaşlarımız bir ruh yakalayıp o ruhla ilerlediler. Bu ruhu da belgeselin kendisini anlatıyor” diye konuştu.
Gençlik Parkı’nın zamanın ruhunda nasıl var olduğunu Herakleitos’un felsefesiyle de bağlantılı olan ‘Her şey akar’ın çok güzel anlattığını dile getiren Afacan, “Gençlik Parkı kimi zaman kaçmaktı… Ankara için muazzam bir su kültürü. Bir kentleşme olgusu olarak bozkırın ortasında suyun var oluşu için, bozkırın içinde bir kent için müthiş ve modern bir tasarım. Ancak son yirmi yılı için bunu söyleyemeyeceğim. Arada geldiğim oldu ama o eski lezzeti alamadım, sonradan Eymir’e yöneldim” ifadelerini kullandı.