Hayaller 2028, Gerçekler 2023

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ikinci kalkınma planı olan ve 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı TBMM’ye sunuldu. Plan hazırlanma aşamasında 60 özel ihtisas komisyonu ve 27 çalışma grubu oluşturulmuş, bu kapsamda gerçekleştirilen toplantılara da yaklaşık 8 bin 500 kişi katılmış. İnternet üzerinden gerçekleştirilen vatandaş anketi yoluyla da 43 bin kişiyi aşkın katılımcıdan Plan önceliklerine dair görüş ve öneriler alınmış. Ayrıca, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, özel sektör temsilcileri ile bakanlıklar başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarıyla yapılan istişare toplantılarının sonuçları da plana yansıtılmış. Planın ekonomi hedefleriyle ilgili bölümüne gelin hep birlikte bir bakalım: Plan döneminde büyüme oranının yıllık ortalama yüzde 5 oranında gerçekleşmesi ve Plan dönemi sonunda kişi başına gelirin 17 bin 554 dolara ulaşması hedefleniyor.Plan dönemi boyunca 5 milyon ilave istihdam sağlanarak işsizlik oranının dönem sonunda yüzde 7,5’e gerilemesi öngörülüyor.Plan döneminde uygulamaya konulacak politika ve tedbirlerle, ihracatın 375,4 milyar dolara, ithalatın ise 481,4 milyar dolara ulaşması ve turizmde hedeflenen gelir artışıyla cari işlemler açığının milli gelire oranının dönem sonunda yüzde 0,2 olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor.Ekonomide etkin bir piyasa mekanizması oluşturma hedefi doğrultusunda özelleştirme uygulamalarına devam edilecek.Plan döneminde uygulanacak verimlilik ve rekabetçilik odaklı politikalar sonucunda reel GSYH’nin yıllık ortalama yüzde 5 oranında artması; 2028 yılında GSYH’nin 2 trilyon 820 milyar liraya, kişi başına gelirin 17 bin 554 dolara ulaşması hedefleniyor.Sanayinin yıllık ortalama yüzde 5,9 oranında büyümesi ve üretimin sektörel kompozisyonunda önemli bir değişim yaşanarak sanayinin GSYH içerisindeki payının Plan dönemi sonunda yüzde 26,9’a çıkması planlanıyor.Tarım sektörünün yıllık ortalama yüzde 3,1 büyümesi ve GSYH içerisindeki payının yüzde 6,2 olması, hizmetler sektörünün GSYH içindeki payının yüzde 57 olarak gerçekleşmesi bekleniyor.Türkiye’nin 2022 yılında dünya mal ihracatından aldığı yüzde 1’lik payın, dönem sonunda yüzde 1,3’e yükselmesi bekleniyor.Plan döneminde, yıllık ortalama yüzde 3 artışla 5 milyon yeni istihdam oluşturulması öngörülüyor. Sağlanacak ekonomik büyümeye bağlı olarak hızlı istihdam artışının yanında, işgücü piyasasında özellikle kadınlara yönelik politikaların desteğiyle işgücüne katılma oranının yüzde 56,7 seviyesine yükseleceği tahmin ediliyor. Bu gelişmeler doğrultusunda Plan dönemi sonunda işsizlik oranının yüzde 7,5 seviyesine gerilemesi öngörülüyor.2028’de ihracatın 375,4 milyar dolar, ithalatın 481,4 milyar dolar olacağı öngörülürken, cari işlemler dengesinin 2,8 milyar dolar açık vereceği tahmin edildi.Seyahat gelirlerinin 82,8 milyar dolara yükselmesi; uluslararası doğrudan yatırım girişinin ise 27 milyar dolar olması bekleniyor.Para politikası araçları enflasyon oranını düşürme amacıyla güçlü bir şekilde kullanılmaya devam edilecek. Maliye ve gelirler politikaları, para politikasıyla koordineli olarak yürütülmesi hedeflendi. 2023’te enflasyonun yüzde 65 olacağı tahmin edilirken, 2028’de yüzde 4,7’ye düşeceği öngörüldü.Para politikası kararları, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları başta olmak üzere enflasyonu etkileyen tüm unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak oluşturulacak.Dar gelirli vatandaşların konuta erişimi kolaylaştırılacak.Evet planlar böyle, ama günümüz gerçekleri bunun tam tersini söylüyor. Mesela, ocak-Eylül döneminde bütçe açığı 512.6 milyar lira olmuş. Bireysel kredi borcu olan vatandaşımızın sayısı 38 milyonu aşmış. Toplam borç, 2 trilyon 389 milyar liraya ulaşmış, kişi başına bireysel kredi borcu 34 bin liradan 61 bin 449 liraya yükselmiş. Açlık sınırı 12 bin, yoksulluk sınırı ise 42 bin lirayı aşmış. İşin özü hayaller 2028, gerçekler 2023.