Tüm Yerel-Sen, İtfaiye Haftası’nda İtfaiye emekçilerinin sorunlarına ve taleplerine ilişkin basın açıklaması yaptı. Tüm Yerel-Sen Genel Başkanı Mücahit Dede, başlıca sorunlarından birisi yaptıkları işin yasal mevzuatta bir meslek olarak kabul edilmemesi olan itfaiyecilerin taleplerini dile getirdi.
İtfaiye şehirlerini anmak üzere bir dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan Dede, ülkemizde her yıl 25 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında kutlanan İtfaiye Haftası’nın tarihinin Tulumbacılar Ocağı’na dayanıp bir meslek olarak köklü bir geçmişi olan itfaiyecilikte sunulan hizmetin doğası gereği özel bir önem taşıdığını belirterek “Toplumsal yaşamın zorunlu gereksinimlerinden olan düzenlilik ve süreklilik isteyen itfaiye hizmeti, niteliği gereği bir kamu hizmetidir. İtfaiye teşkilatı tüm dünyada kurumsallaşmış en yaygın acil durum örgütlerindendir. İlk kurulduğu dönemde görev alanı yangınla mücadeleyle sınırlı olan itfaiye teşkilatı, günümüzde daha geniş bir görev alanıyla faaliyet göstermektedir. Nitekim Belediye İtfaiye Yönetmeliği’nin 6’ncı maddesinde “yangınlara müdahale etme ve yangını söndürme görevinin yanı sıra her türlü kaza, çökme, patlama, mahsur kalma ve benzeri durumlarda teknik kurtarma gerektiren olaylara müdahale etmek ve ilk yardım hizmetlerini yürütmek; arazide, su üstü ve su altında her türlü arama ve kurtarma çalışmalarını yapmak, su baskınlarına müdahale etmek ve doğal afetler ile olağanüstü durumlarda kurtarma çalışmalarına katılmak” gibi pek çok alan itfaiye teşkilatının görevleri arasında sayılmıştır” dedi.
İtfaiyeciliğin, İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tehlike sınıflarını belirleyen listede çok tehlikeli sınıfa girdiğinin altını çizen Dede, “Yangınlar başta olmak üzere her türlü doğal afette hep yanımızda gördüğümüz itfaiyecilerin de anlaşılması, tanınması ve onların da sorunlarının görülmesi gerekmektedir. Her anı risk altında olan, hayatlarını ortaya koyan itfaiye çalışanları, görevi devam ederken oluşabilen patlamalar ve parlama, yangın esnasında çökme ve göçük, trafik kazaları gibi fiziksel risklerin yanında, zehirlenme, boğulma, kimyasal tehlikelerle oluşan mesleki hastalıklar gibi risklerle karşı karşıya çalışmaktadırlar. Günün her anı itfaiyeciyi bekleyen tehlike, sık sık uğradığı hakaret ve dayak, yanma, yangına yetişme endişesi gibi sıkıntılar da itfaiyecileri psikolojik olarak etkilemektedir. Esnek çalışma, yangın süreleri, aileden uzak kalma, sosyal hak ve ücret yetersizliği ile boğuşarak, kendi canlarını hiçe sayarak müdahalelerde bulunan itfaiyecilerin en önemli sorunları halen çözüm beklemektedir” ifadelerini kullandı.
İTFAİYECİLİK MESLEK SAYILMALIDIRCanları pahasına arama ve kurtarma görevi yapan itfaiyecilerin yaptıkları işin yasal mevzuatta bir meslek olarak bile kabul edilmediğini belirten Dede “İtfaiye çalışanlarının büro memurları gibi genel idari hizmetler sınıfında yer almasının Anayasamızın temel ilkelerinden olan “ölçülülük” ilkesine aykırı olduğu düşüncesindeyiz. Zira her meslek kapsamına göre bir sınıfta yer almalıdır. İtfaiye çalışanları, İl Afet Müdürlüklerinde çalışan arama-kurtarma personelinin bütün görevlerini kapsar durumda görev yapmalarına rağmen onlar gibi Teknik Hizmetler Sınıfında olmak yerine Genel İdari Hizmetler Sınıfında yer almaktadır” ifadelerini kullandı.
İtfaiye emekçilerinin ve mesleğin sorunlarına hem iktidar hem de yerel yönetimler duyarsız kaldığına değinen Dede, “Büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere tüm illerde personel yetersizliği görülmektedir. Bu durum görev yapan itfaiye çalışanlarının yanında halkın can ve mal kaybı riskini artırmaktadır” dedi
GÖREVİ BAŞINDA HAYATINI KAYBEDEN İTFAİYE EMEKÇİLERİ ŞEHİT SAYILMALIDIRDede, başlıca talepleri “İtfaiye Hizmetleri Sınıfı” adında yeni bir hizmet sınıfı oluşturularak itfaiyeciliğin mesleki statüye kavuşturulması olan itfaiyeciler adına iktidara seslenerek talep ettiklerini şöyle sıraladı;
– Görevi başında hayatını kaybeden itfaiye emekçileri ŞEHİT, yaralanıp uzuv kaybına uğrayanlar GAZİ sayılmalı ve ailelerine bu statüler doğrultusunda ekonomik ve sosyal haklar verilmelidir.
– Yangın, sıkışmalı trafik kazaları, göçük, intihara teşebbüs, su baskınları, afet ya da patlama sonucu oluşan acil durumlar, suda boğulmalar, metan gazı boğulmaları, hayvan kurtarma gibi birçok arama-kurtarma görevini icra eden itfaiye çalışanlarının iş güçlüğü ve riski tazminatı sadece 169,75 liradır. İtfaiye çalışanlarının hak etmiş olduğu iş riski ve güçlüğü tazminatının Anayasanın temel ilkelerinden olan “ölçülülük, eşitlik ve adalet” ilkelerine göre yeniden düzenlenerek yapılan işin risk ve niteliğine göre verilmesi gerekmektedir
– İtfaiye Hizmetlerinde çalışan Kamu Görevlilerinin, Filli Hizmet Süresi Zammı sorunu çözüme kavuşturulmalıdır. İtfaiyecilere sadece gitmiş olduğu yangın söndürme saati süresince fiili hizmet süresi vermektedir. Kutsal bir mesleği icra eden itfaiyecilere bu ayrımın yapılması hukuk devleti, kanuni eşitlik, adalet gibi temel ilkelere ve anayasanın ruhuna aykırıdır. Fiili Hizmet Süresi Zammı, silahlı kuvvetler ve emniyet personeli sınıfındaki gibi mesleğe esas 90 gün olarak uygulanmalıdır.
– Maktu mesai ücreti taban aylığı kadar olmalı, vergi muafiyeti sağlanıp emekli kesenek payları kurum tarafından ödenerek emekliliğe dâhil edilmelidir
– İtfaiye teşkilatlarında memur, işçi, sözleşmeli personel, şirket çalışanı gibi farklı statülerde itfaiyeci çalıştırılmaktadır. Bu statü farklılıkları giderilerek, tek statüde memur itfaiye personeli çalıştırılmalıdır.
– İtfaiye hizmetleri resmi tatil günleri de dâhil olmak üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda -belirtilen çalışma süre ve saatlerine bağlı olmaksızın, hizmetin aksatılmadan yürütülmesini sağlayacak şekilde 24 saat iş 48 saat istirahat şeklindedir. Bu çalışma düzeni 24 saat iş 72 saat istirahat şeklinde düzenlenmelidir. Belediyeler bu çalışma süresine göre norm kadroda bulundurmaları gereken personel sayısını artırmalıdır.
– İtfaiye araçları Merkezi Bütçe Kanununun E Cetveline göre kasko zorunlu hale getirilerek kasko giderleri belediye bütçesinden karşılanmalıdır. İtfaiye hizmet araçlarına yönetmenlikle yaş sınırı şartı getirilmelidir.
– Görevde yükselme sınavı her dönem düzenli olarak açılmalı, mülakat kaldırılmalıdır.
– Birinci dereceye düşen tüm itfaiyecilere 3600 ek gösterge verilmelidir.
– İtfaiye mesleğine özgü yangı tazminatı sağlanmalıdır.
– Dalış tazminatı ödenmelidir