Pandemide “Afazi” olan sanatçıları fotoğrafladı

Erin Motor Genel Müdürü Ersin Şahin, üniversite yıllarında başladığı fotoğrafçılık hobisini profesyonel hayata taşıdı. Şahin, pandemi döneminde işsiz kalan ve zor bir dönem geçiren sanatçıları fotoğrafladı. Ersin Şahin’in objektifinden yansıyan Buket Uzuner, Burhan Şeşen, Erkan Oğur gibi farklı disiplinlerdeki 39 sanatçının siyah beyaz fotoğrafları, Project Kültür organizasyonuyla Saint-Michel Fransız Lisesi Jeanne D’arc Salonu’nda 12 Ocak Cuma günü sergilenmeye başlayacak. Ersin Şahin’in ilk kişisel sergisi “Afazi”nin kitabı da yayımlanırken, sergi 31 Ocak tarihine kadar devam edecek.Afazi, en basit haliyle söz yitimi hastalığı olarak tanımlanıyor. Hasta, konuşma veya konuşulanı anlama yeteneğini yavaşça kaybediyor. Ersin Şahin de bu tanımlamadan yola çıkarak pandemi dönemi boyunca salgından en çok etkilenen farklı disiplinlerdeki sanatçıları siyah beyaz fotoğrafladı. Üniversite yıllarında hobi olarak başladığı fotoğrafçılığı profesyonel hayata taşıyan, bir yandan da savunma sanayiine ürettiği İHA motorlarla tanınan Erin Motor’un da Genel Müdürü olan Ersin Şahin, ilk kişisel sergisi “Afazi”yle pandemi döneminde sanatçıların dünyasına dair deneyimleriyle dönemin atmosferine dair küçük bir not bırakıyor. Project Kültür organizasyonuyla düzenlenen sergi, 12 Ocak Cuma günü Saint-Michel Fransız Lisesi Jeanne D’arc Salonu’nda kapılarını açıyor. 31 Ocak tarihine kadar devam edecek sergide Buket Uzuner, Burhan Şeşen, Erkan Oğur gibi farklı disiplinlerdeki 39 sanatçının fotoğrafları yer alıyor. İlk kişisel sergisi hakkında bilgi veren Fotoğraf Sanatçısı Ersin Şahin, “Pandemi döneminin hikayesini hafızalarımızda tutmak adına 2021-2023 yılları arasında 39 sanatçımızı fotoğrafladım. Objektif olmak gerekirse bu dönem tüm sanatçılar için aynı şekilde geçmedi, kendini geliştiren, kendine yeni yollar açan sanatçı dostlarımız da muhakkak ki oldu. Bu proje sırasında görüştüğüm sanatçı dostlarımız arasında da bu dönemi oldukça verimli geçirenler olduğunu mutlulukla gördüm. Pandeminin sonuna geldiğimizde toplumsal kutuplaşmamızı afazi hastası iki kişinin muhabbetine benzetiyorum. Karşılıklı bakıyoruz, bazen belli belirsiz dinliyoruz, durmaksızın konuşuyoruz ancak ne konuştuğumuzun anlamı var ne de duyduklarımızın. Böyle zamanlarda en doğrusunun ileriye bir iz bırakmak olduğunu, fotoğrafı da tam olarak bu sebepten dolayı sevdiğimi düşünüyorum. Fotoğrafın belge niteliğini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı bu yıllarda; fotoğrafı bir araç, bir bahane olarak kullanarak pandeminin en karanlık dönemini yaşayan bir grup sanatçının anlatımları ve tecrübeleri ile tarafsız bir şekilde dönemi belgelemek, en azından bu kitabı elinde bulunduranlar tarafından bir daha unutulmaması adına, tarihe kum zerresi kadar küçük bir not düşmek niyetindeyim.” Serginin bir belge niteliği taşıması için “Afazi”nin kitabı da raflarda yerini aldı. A4 Ofset Yayınevi’nden çıkan ve 14 sayfadan oluşan Afazi kitabının sonunda pandemi döneminin hikayesini hafızalarda tutmak, neler olduğunu daha rahat hatırlamak için alınan tüm tedbir kararları, kitabın sonunda kronolojik olarak da paylaşıldı.