– Hasta yakınından, sağlık çalışanına yumruklu saldırı- Genç doktora sokakta pusu kurdu- Giresun’da hasta yakınları doktora saldırdı- Kocaeli’nde sağlık ocağında dehşet: Olay çıkartıp doktorları dövdüler. Gaziantep’te doktora saldırı anı kamerada- Sağlıkçının elmacık kemiğini kıran saldırgana 2 yıl 3 ay hapis- Sağlık çalışanına demirli saldırıda karar- Yaralı getirildiği acilde yakınlarıyla sağlıkçılara saldırdı- Acil servisi savaş alanına döndü! Doktor, görev sırasında dayak yedi- Bursa’da yaptığı ameliyatla tıp literatürüne giren profesörü silah kabzasıyla dövdüler- Şanlıurfa’da sağlık çalışanlarına saldırı: 2 yaralı 3 gözaltı- Doktoru odaya kilitleyip saldırdı- Doktorun parmağını kıran hasta yakını tutuklandıBunlar son birkaç aydır basına yansıyan sağlıkçılara saldırı haberlerinden derlediğimiz bazı başlıklar. Buna benzer onlarca başlığı da yerimizin darlığı nedeniyle bir kenara koyduk. Sağlıkta şiddet ve ağır çalışma koşulları hekimleri bir bir ülkemizden kaçırıyor. Sadece son 10 ayda 2 bin 541 doktor daha yurtdışında çalışmak için “iyi hal belgesi” almış. İşin kötü yanı yurtdışına giden ya da kamudan ayrılan doktorların boşalttığı kadrolar ise tüm çabalara karşın doldurulamıyor. Doktor ve sağlık elemanı bulunamayınca da o koca koca hastanelerde hastalara bakılamıyor, aylar sonrasına randevu veriliyor. İşte sağlıkta geldiğimiz “çağ atlayan” hastanelerimizin ve sağlık hizmetlerimizin durumu. İşin garibi, Sağlık Bakanlığı’nın yıl içinde verdiği atama ilanlarına da taleplerin çok cüzi kalması. Bakanlığın, 2023 yılında açtığı ilk atama ilanında 2 bin 669 kişilik uzman tabip kadrosuna sadece 39 atama yapılabilmiş. Tüm alanlarda toplam 19 bin 252 kişilik kadro açılmasına karşın 6 bin 792 kişi atanmış. Boş kalan kadrolar nedeniyle bakanlık, ikinci kez kadro ilanına çıkmış ancak, İkinci ilanda da yeter sayıda başvuru olmamış. İkinci ilanda 19 il için kadro açılmış, 2 bin 739 kadrodan 774’ü tercih edilmiş. Bakanlığımız yılmamış bu kez üçüncü kez sağlık personeli alımı için ilana çıkmış. Üçüncü dönem açıktan atamalarda açılan 2 bin 411 uzman hekim kadrosuna 504, 399 kişilik hekim kadrosuna ise 94 hekim atanmış. Toplam 2 bin 810 kadronun 598’i dolarken, ilk atamada yüzde 28 olan kadro doluluk oranı da bu arada yüzde 21’e düşmüş. Atama sonuçlarına göre 16 branşa hiç başvuru olmamış. Çocuk ve genetik hastalıkları, iş ve meslek hastalıkları, sitopatoloji, spor hekimliği, tıbbi mikoloji branşları için açılan birer kişilik; çocuk radyolojisi ve klinik nörofizyoloji için açılan iki, gastroentrolojik cerrahi, geriatri, tıbbi genetik için açılan üç, çocuk kalp damar cerrahisi, çocuk yoğun bakım, tıbbi parazitoloji için dört, çocuk ürolojisi ve el cerrahisi için beş ve çocuk immünolojisi ve alerji hastalıkları branşında 14 kadro boş kalmış. Ayrıca 20 ile de hiçbir hekim atanması yapılamamış. Deprem felaketinin yaşandığı illerde ise Kahramanmaraş için açılan 15 uzman hekim kadrosunun tamamı boş kalırken, Hatay için açılan 21 kadroya 2, Adıyaman için açılan 5 kadroya ise 1 hekim atanabilmiş. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz günlerde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının bütçesini savunurken yaptığı Cem Yılmaz’ın deyimiyle “tamamen duygusal” işareti de geniş tepkilere neden oldu. Bir yandan hekimlere kapılarını sonuna kadar açtıklarını söylerken, öte yandan hekimlerin kamudan ayrılmasını tamamen maddi isteklere bağlayan Sağlık Bakanı Koca, sağlıkta yaşanan şiddet ve ağır çalışma koşullarından hiç söz etmemesi dikkat çekiciydi. Konuyla ilgili, yapılan eleştirileri de geçiştiren Bakan Koca, 8 bin 855 hekimin açıktan atama ile kamuya döndüğünü ifade etti. Ancak, yukarıda da belirttiğimiz gibi, yapılan atamalar, Bakan Koca’nın ifade ettiği rakamlardan oldukça uzak kalması nasıl açıklanabilir onu da anlamakta güçlük çektiğimizi ifade etmeliyiz. Bakan Koca’nın açıklaması tümüyle doğru olsa bile, 65-72 yaş arası uzman hekimleri göreve çağırmak, bunun için yapılan çağrılara karşın beklenen atamaların yüzde 30’lar düzeyinde kalması gerçekten izaha muhtaç bir durumu gösteriyor.Sağlıkta Kamu-Özel sektör İşbirliği yatırımlarının bütçe üzerine getirdiği yüke ilişkin rakamları geçtiğimiz günlerde sizlerle paylaştık. Hasta garantisi dışında, kira sözleşmesiyle de sağlıkta çok ağır sıkıntılar yaşanıyor. Bakan Koca, TBMM’de açıkladı, şehir hastanelerine ödenen sadece kira bedeli bile 27 milyar Euro. Oysa bu ülkenin imkanlarıyla, mevcut hastaneler genişletilerek, tüm dünyada olduğu gibi, bölgesel çaplı, vatandaşa yakın, hastaneler ve sağlık merkezleriyle sorun çok daha ekonomik olarak çözümlenebilirdi. Şehir hastanelerin getirdiği mali yük böylece bütçe üzerine külfet olmaktan çıkar, doktorlarımıza ve sağlık çalışanlarına çok daha geniş imkanlar sunabilirdik. Şimdi hem havaya uçan paralara, hem de elimizden kaçırdığımız tüm sağlık personelimize yanıyoruz.
Recent Comments
Görüntülenecek bir yorum yok.