Vatandaş da, devlet de borçlu

Vatandaşın kredi kartı ve tüketici kredisi borçları hız kesmeden devam ediyor. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları 1 trilyon 173 milyar liraya ulaşırken, takipteki alacakların tutarı 191 milyar 984 milyon liraya yükselmiş.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan haftalık bültene göre, sektörün kredi hacmi 5 Ocak itibarıyla 31 milyar 707 milyon lira artış göstermiş. Söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 11 trilyon 630 milyar 252 milyon liradan 11 trilyon 661 milyar 959 milyon liraya ulaşmış.
Tüketici kredilerinin tutarı, 2 milyar 509 milyon lira artışla 1 trilyon 516 milyar 260 milyon liraya ulaşırken,  bu kredilerin 437 milyar 883 milyon lirası konut, 95 milyar 329 milyon lirası taşıt ve 983 milyar 48 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluşmuş. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları ise yüzde 1,6 artışla 1 trilyon 173 milyar 349 milyon liraya yükselmiş. Bireysel kredi kartı alacaklarının 510 milyar 455 milyon lirasını taksitli, 662 milyar 894 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturuyor. Bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 556 milyon lira artarak 191 milyar 984 milyon liraya yükselmiş. Takipteki alacakların 154 milyar 294 milyon lirasından umut kesen bankalar bu alacakları için özel kaynak ayırmışlar.
BDDK verilerine göre, kredi borçlanmaları geçen yıla göre yüzde 54 artış göstermiş. 2022 yılının sonunda 7 trilyon 568 milyar TL olan toplam kredi borçlanmaları, geçtiğimiz aralık ayının son haftasında 11 trilyon 630 milyar TL seviyesine yükselmiş.
BDDK verileri özetle bu bilgileri verirken, parlamenterlerimizde boş durmuyor, borçlara ilişkin çeşitli veriler açıklıyorlar. CHP Milletvekilli Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, geçen yıl hem devletin hem de yurttaşın borcunun arttığını gözler önüne serdi. Bakırlıoğlu’nun tespitlerine göre, 2023’te Hazine’nin borcu 6,5 trilyon lira olurken brüt dış borç stoku 482,6 milyar dolara ulaşmış. Bu süre içinde vatandaşların bankalara olan borcu da 2,7 trilyon liraya çıkmış. Bu olumsuz tablodan üretici de nasibini almış. Verilere göre çiftçinin borcu 568 milyar liraya ulaşmış..
İcra takibine uğrayanların sayısında da artış yaşandığı Bakırlıoğlu’nun tespitleri içinde yer alıyor. Bankalara olan borçları nedeniyle 2,3 milyon kişi takibe düşmüş.
Görüldüğü gibi vatandaşın borcu artarken, devletin de borçları sürekli artıyor.   Rakamlar ortada, devletin brüt dış borç stoku 482.6 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu gerçekten ödenmesi gereken ağır bir fatura. Borçların yapısı da bu riskli durumu daha da ağırlaştırıyor. Türkiye, yaşadığı ekonomik darboğaz nedeniyle yüksek faizli ve çok kısa vadeli borç bulabiliyor. Hal böyle olunca da etrafımızdaki çember daraldıkça daralıyor.
İster bireysel olarak borçlanın, ister devlet olarak borçlanın. Borcun geri ödemesi ne kadar uzun ve ne kadar düşük faizle olursa, size olan yükü çok daha kolay taşınabilir, borcununuzu daha kolay ödeyebilirsiniz.
Dış borcu olmayan hemen hemen hiçbir ülke yoktur. Ama az ama çok devletler yaptıkları işler ve yatırımlar nedeniyle bir birlerine borçlanıyorlar. Bu borçlanmada ilk olarak, borçlanan ülkenin risk durumuna bakılıyor. Ülkemiz, ne yazık ki, riski yüksek ülkeler grubunda yer alıyor. Bu nedenle de ülkemize verilen krediler kısa süreli ve yüksek faizli oluyor. Bu nedenle, 500 milyar dolara yaklaşan dış borcumuzun ne kadarı kısa, ne kadarı uzun vadeli olduğu da önem taşıyor.
Türkiye’nin toplam ekonomik büyüklüğü, 942 milyar dolar civarında ve bu haliyle ilk 25 ekonomi içinde yer alıyor. Türkiye, 2021 yılında 21. sıraya kadar gerilemişti. Bugünkü yerimiz ise 20. sırada.
Türkiye’de kişi başına düşen gelir seviyesi enflasyonun zirve yaptığı 1990’ların başında dünyada 49’uncu sırada yer alıyordu. IMF verilerine göre, 2000 yılında kriz döneminde 67’nci olan Türkiye, krizin sürdüğü 2001 yılında da kişi başına düşen milli gelir sıralamasında 78’inciliğe kadar geriledi.  Yani bugün ancak 2001’deki seviyemize geri dönebildik. 2013 yılında kişi başına 12 bin 582 dolar ile zirve yapan Türkiye, 66. sıraya yükselmişti.
CDS, yani Credit Default Swap, Türkçesi ise ‘Kredi Temerrüt Takası olarak bilinen kriter, sizin yurt dışından bulduğunuz kredinin, üstüne ne kadar risk primi ödemeniz gerektiğini gösteren bir ölçü olarak tanımlayabiliriz. 
Türkiye’nin CDS’i 2022 temmuz ayında 850 puana kadar yükselmişti. Bu şu örnekle ifade edelim.  Örneğin 1,5 ile bulduğunuz krediye, 8,5 da üstüne risk primi olarak ekleyip, ancak yüzde10 ile borçlanmak anlamına geliyor.  Bugün bu rakam yüzde 3,5’in (350 puan) altına inmiş durumda. Bu ülkemiz için hem iyi hem de önemli bir gelişme anlamına geliyor. Ancak, burada borcun kısa sürede ödenecek olması yine de tabloyu çok değiştirmiyor.
Evet; vatandaşın borçlarından başlayıp, devletin borçlarına kadar uzanan bir dizi rakamları alt alta sıraladık. Çok sık kullandığımız bir ata sözümüz var “borç yiğidin kamçısıdır” diye, işte o kamçının acısını artık, hem vatandaş hem de devlet olarak ta iliklerimize kadar hissediyoruz.