Cumhuriyetin 100’üncü yılına özel çeşitli etkinlikler düzenleyen Ankara Büyükşehir Belediyesi, bu kez, ‘Cumhuriyetin İkinci Yüzyılı’ adlı konferansa ev sahipliği yaptı.
Konferansa Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ, Büyükelçi Halil Akıncı, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Eski Anayasa Mahkemesi Üyesi Vali Mustafa Yıldırım da katılımcı olarak katıldı.
Paneli Eski Anayasa Mahkemesi Üyesi Vali Mustafa Yıldırım yönetti. Cumhuriyet’in ilk yüzyılının değerlendirmesi ile başlamak isteyen Yıldırım, 100. yıl kutlamalarının yetersizliğini eleştirerek en azından Cumhurbaşkanı liderliğinde milletvekillerinin de katılımlarıyla Meclis’ten Anıtkabir’e yüz binleri bulan bir yürüyüş gerçekleştirilmesini beklediğini söyledi.
YAVAŞ: BİZE DÜŞEN ATATÜRK’ÜN BAŞKENTİNİ DÜNYANIN BÜTÜN BAŞKENTLERİYE YARIŞIR HALE GETİRMEKAnkara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Bugünler bizim için çok önemli. Biz, bize yakışır şekilde 100. yılımızı kutlamaya çalışıyoruz. Katılımcılara anı belgesi bir kitap olan ‘Yüzbaşı Selahattin’in Romanı’nı muhakkak okumasını tavsiye ediyorum. O yıllardaki Anadolu’nun durumunu resmen filme çekmişler, hep birlikte çeşitli badireler atlatarak Cumhuriyetimizi kurmuşlar. Bize düşen o günleri anlayıp sahip çıkmak. O günlerde bu hareket başlamasaydı, Mustafa Kemal Paşa yola çıkıp muzaffer olup Cumhuriyet’i kurmasaydı bugün herhalde Suriye gibi olurduk. Ne mutlu ki bu vatanı bize emanet ettiler. Bize düşen ikinci yüzyıla çok daha gelişmiş olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün Başkentine yakışır şekilde Ankara’yı gelecek kuşaklara emanet etmek ve dünyanın bütün başkentleriye yarışır hale getirmek. İşte o zaman Cumhuriyet’e olan borcumuzun bir kısmını ödemiş olacağız” diye konuştu.
Panelde konuşan Milli Düşünce Merkezi Genel Başkanı Hakan Paksoy ise, “Bütün milletler böylesi günleri coşkuyla kutlarken biz dişlerimizi sıkar haldeyiz. Gerçekleşen zayıf etkinlikler Cumhuriyet’in ilan edildiği Ankara’da değil İstanbul’da görkemli şekilde yapılıyor ama buna rağmen diğer yanda kimliğine, vatanına, egemenliğine sahip çıkan kararlı Türk milleti var” 1919’da Mustafa Kemal Paşa Ankara’ya geldiğinde çıkan seymen alayından bahseden Paksoy, seymenlerin özel günlerde çıktığını belirterek “Ankara’da Mustafa Kemal Paşa’yı karşılayan da, gelini evinden önde bayrak, yanda davulla oğlan evine götüren de seymen alayıydı. Bunların hepsi egemenlikle ilişkiliydi. Çünkü aile milletin en küçük birimi. Tıpkı milletin devlet yapılanması gibi. Orada bir egemenlik var, kadın ve erkek egemenlik alanına istediği kişileri dahil ediyor. Dolayısıyla seymen alayı işareti gibi bu salon. Atatürk’ün başkentinin Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ankara’nn seymen başı sayın Mansur Yavaş’a çok teşekkür ediyorum” dedi.
BAŞBUĞ: ATATÜRK’ÜN DÜŞÜNCE YAPISINI İDRAK EDEBİLİRSENİZ ÇÖZEMEYECEĞİNİZ SORUN OLMAZ“Cumhuriyet’in Kazandırdıkları’ konulu paneli sunan Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ, 100. yıla yakışır görkemli kutlamalar göremediklerini belirterek şöyle konuştu; “Sevindirici olan şudur ki, evet, bu milletin Atatürk’e olan sevgisi her geçen gün katlanarak devam ediyor. Bununla gurur duyuyoruz. Ancak severek her türlü sorunu çözemiyoruz. Sevmek güzel ama biz Mustafa Kemal Atatürk’ün düşünce yapısını anlayamadık, durum bu. Zaten bu düşünce yapısını tam olarak anlayıp anlatabilsek ve uygulayabilseydik bugünkü sorunların büyük bölümü olmayacaktı. Atatürk’ün düşünce yapısını tam olarak idrak ederseniz çözemeyeceğiniz hiçbir sorun olmaz. Çünkü her sorunun nasıl çözüleceğini gösteren tek bir rehber var o da hala ve hala Atatürk. Bazen bana soruyorlar neden hala Atatürk’ü yazıyorsun, ben Atatürk’ü 1749 sayfa yazan birisi olarak kendimi onun derinliğinde hala bir boşlukta hissediyorum.”