Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Emekli Memur-Sen, 1 Ekim’de açılacak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne emeklilerin sorunları ile ilgili çağrıda bulunmak için Ulus meydanında basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında konuşan Emekli Memur-Sen Başkanı Ali Küçükkösen, “30 yıl, 40 yıl gibi uzunca bir süre hayatımızın büyük bir kısmını çalışarak, devletimize prim ödeyerek, milletimize hizmet ederek, ülkemizin gelişmesine ve büyümesine katkı sağlayarak geçirdik. Emeklilik, Hazineye gider ya da devlete maliyet değil; yıllarca emek verilmiş, katkı sunulmuş, vergisini eksiksiz yatırmış sürecin sonucunda elde edilmiş bir haktır. Emeklilik, emekçi olduğumuz uzun çalışma hayatıyla elde edilen bir kazanımdır. Bu yüzden, Emekçi ve Emekli arasındaki bağı kimsenin unutmaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Emekliler evden dışarı adım atmaya, markete gitmeye, misafir ağırlamaya, çocuklarını, torunlarını ziyaret etmeye korkar hale geldi” diyen Küçükkösen, “Çünkü emekli aylıklarımız, kira fiyatlarına yetişemiyor. Maaşlarımız, enflasyona galip gelemiyor. Cebimizdeki paramız, ayın sonunu görmemize müsaade etmiyor. Kısacası, çalışırken var olan zorunlu giderlerimiz, emekli olunca ortadan kalkmıyor aynı şekilde gider olarak ceplerimize yansıyor. Mevcut durumda, çalışırken aldığımız görev aylığımız ile emekli olduğumuzda aldığımız maaşımız arasındaki fark yüzde 50’ye ulaşmış durumdadır. Temmuz ayında yapılan düzenleme ile en düşük kamu görevlisi ücreti 22 bin lira civarına yükselmişti. Şu an en düşük emekli aylığı 7 bin 500 lira iken en düşük kamu görevlisi emeklisi aylığı ise 9 bin 800 lira civarında. Bu rakamların asgari ücretin bile altında olduğu unutulmamalıdır” söyleminde bulundu.
Emekliler hürmet görmeyi beklerken, tabir-i caizse lütuf gördüğüne dikkat çeken Küçükkösen, “Çalışırken hak ettiğini almak için mücadele ederken, emeklilikte de hak ettiğini alabilmek için mücadele ediyor. Fakat, bu mücadelenin bile yasal zeminde örgütlü olarak yapılmasına imkan ve fırsat tanınmıyor. Kamu görevlisi emeklileri, toplu sözleşmenin katsayı artışlarından yararlanıyor, toplu sözleşmede emekliliğe ilişkin kazanımlardan yararlanıyor. Fakat sendikal örgütlenme ve toplu sözleşme masasında temsil edilme hakkından yararlandırılmıyor. Emekli Memur-Sen olarak, Memur-Sen çatısı altında uzunca süredir, sosyal diyalog mekanizmalarının tamamında emeklilerin sendikal örgütlenme hakkını dile getiriyoruz” dedi.
Memur-Sen hariç kimsenin sorun çözümü için fiili eylemde bulunmadığını belirten Küçükkösen, “Biz, ayrıcalık ya da hakkımız olandan fazlasını istemiyoruz. İnsan onuruna yakışır emekli aylığı, masada temsil hakkı, sendikaya üyelik özgürlüğü istiyoruz. Bu noktada TBMM’ye büyük sorumluluk düşüyor. 1 Ekim tarihinde çalışmalara başlayacak olan TBMM’nin önceliği ve gündemi; kamu görevlisi emeklilerinin, aylıklarının artırılması ve kamu görevlisi sendikalarına üyeliği olmalıdır. Kamu görevlisi emeklileri olarak; emekliler mağdur edilmesin, geçim sıkıntıları giderilsin, örgütlenme beklentileri karşılık bulsun istiyoruz. Beklentimiz, kamu görevlilerine yapılan seyyanen ödemenin emeklilere yansıtılması, çalışan ile emekli arasındaki uçurumun azaltılması, sorunların çözüme kavuşturulmasıdır. Ocak ayı beklenmeden, emeklilerin sorunları çözüme kavuşturulmalı, ekonomik kaygıları son bulmalıdır” diye konuştu.