Sevgili okurlarım, hayat kavgasına öyle bir kapılmışız ki gözümüzün önünde acıdan kıvranan insanları göremez hala gelmişiz. Acınası bir durumdayız ve insanlığımızı kaybetmeye başlamışız beklide farkında değiliz.
Hiçbir şey yapamasak bile onlara en çok lazım olan şeyi verebiliriz. Sevmek güzel duygudur.
Sevgi, dostluk, moral ve her zaman yanlarında olduğumuzu göstererek, yaşamak için verdikleri mücadelelerinde onlara yardımcı olabiliriz.
Bazen bir gül, bir çiçek solmak üzeredir, birkaç damla su döküp hayata yeniden döndürürüz.
Bazen suya bir böcek düşmüştür, hiç çekinmeden onu çekip alırız sudan. Hepimiz bir şeyleri, birilerini yaşatmak adına mutlaka güzel şeyler yapmışızdır ve yapacağız da…
Hayat ne güzel şey, acıda bizim için sevinçte, sevgide, mutlulukta hepsi hayatın birer parçası. Her şeye rağmen, hayatı sevmek güzel şeydir.
Kimileri güzel yaşar, şanslı doğmuştur çünkü. Dünyanın tüm tatlarını, tadasıya, gezesiye, göresiye ve doyasıya uzun ve mutlu yaşamıştır.
Kimileri; yaşamaksa eğer çektikleri, acıyı, kederi, yokluğu yaşamıştır bu dünyada. Oysa yokluğun acımasız ellerine doğmuştur, hep kahırdır attıkları adım ve aldıkları nefes…
Hayattın mutluluğu ayrıntılarında saklıdır. Mutlu olabileceğimiz öyle şeyler var ki, bunları parayla satın almak gerekmiyor. Hatta bazılarını var ki, parayla satın alamazsınız bile.
Hayatın kötü yüzünü değil, kötü görünümün altındaki ayrıntılarında yatan güzelliklerini seviyorum. Önemli olan zaten o hayatın içindeki küçük ve güzel sürprizleri bulmaktır.
Her şeye rağmen hayatı seviyorum… Acısıyla, tatlısıyla yaşanmalı diye düşünüyorum. Sizi seven bir kişi olmasa dahi, yapayalnız tek başınıza sokaklarda yaşasanız dahi, hayat yaşamaya değer.
Hayatı sevmek gerekir, yaşamaktan ne kadar çok yorulsak da. Bizleri sınırlandırılmış bir hayat bitkin hale getirse de, hayatı anlamlı kılalım.
Bazen ilginç rastlantılar, insan yaşamının her döneminde renk değiştiren bütün bir duygu ve davranışa sebep olur.
Bu gerçeği şöyle özetleyebiliriz: “Dünyada yaşadığımız hayatın birer parçası olan tüm olaylar, kısacası hayatımız boyunca gördüğümüz, tuttuğumuz, dokunduğumuz, kokladığımız, tattığımız, dinlediğimiz her şey gerçekte beynimizde oluşan görüntü ve hislerdir.”
Bu ilginç rastlantılar sonucu; acılar, sevinçler, mutluluklar yaşayarak hayata bakış açımız değişebiliyor. Hiçbir zaman buna karşı duramıyoruz. Ancak zamana direnmeye çalışıyoruz.
İnsan hayatında birçok şey yaşanabilir. Bazılarını yaşamak o kadar önemli değildir, yani fiilen değil de, duygu olarak yaşamak ta çok güzeldir.
Hayatımızdaki ilginç rastlantılar, bizdeki temel düşünceyi değiştirmemekle birlikte, hayata bakış açımızda değişiklikler ortaya çıkıyor. Bunun çok insanda olduğunu düşünüyorum.
İnsanın hayata bakış açısını tamamen değiştiren bu ilginç rastlantılar sonucu, özellikle kadınlar aşk uğruna çok değişik yerlerde yer alabiliyorlar. Çoğu kadınlar kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyorlar.
Bir rastlantı sonucu tanışan, sevgiyi gerçekten paylaşabilen insanların düşünceleri ve hayata bakış açıları mutlaka değişir. Birbirlerinden uzak olsalar dahi, günün birinde mutlu bir sona ulaşabilirler.
Sevgiyi gerçekten paylaşan insanlar arasında, gizli görünmeyen ipler oluşur, birbirilerinden uzaklaştıkça bu ipler gerilir, belki de canlarını acıtır ama asla kopmaz.
Sevmek, insana verilmiş en güzel duygudur. Ne mutlu yüreği sevgi dolu, sevmesini ve sevildiğinin kıymetini bilen insanlara…