Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından Kovid-19’un Eris varyantına ilişkin açıklamalarda bulundu. Mutasyona göre yeni aşıların geliştirilmeye çalışıldığını ve bunun normal olduğunu vurgulayan Koca, “Ancak geldiğimiz noktada bir propaganda yürütülüyor. Toplu aşılama propagandası. Toplu aşılamaya kesinlikle ihtiyaç duyulmayan bir dönemdeyiz. Biz gerekli olduğunda gerekeni yaptık. Kapanma gibi toplu tedbirler artık söz konusu değil. Açıkça söylüyorum, Kovid-19 için mevcut kişisel tedbirler dışında yeni bir tedbir asla söz konusu değil. Türkiye, küresel propagandanın uygulama sahası olmayacak” değerlendirmesini yaptı.
Bakan Koca’nın açıklamalarına tepki gösteren Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Baytemür, “Bakan Koca’nın açıklamalarından önce kimsede bir kapanma talebi olmadığını söylemek isterim Böyle bir tartışma dahi yaşanmadı. Toplu aşılama ile ilgili söylemleri içinse çok erken. Şu anda hastanelerde hasta sayısı artıyor. Bunların bir kısmı mevsimsel grip bir kısmı Kovid-19. Ne yazık ki zorunlu görülmedikçe test yapılmadığı için net bir oran veremiyoruz. Fakat mevsimsel grip bile belirli yaş gruplarını ve belirli hastalıkları olan vatandaşlar zor geçiyor. Durum böyleyken rehavete kapılacak yönde açıklamalar vaka sayılarını daha da arttırır. Onun için bir sağlık yöneticisinin daha temkinli ve rehaveti önleyici yönde açıklamalar yapmasını beklerdim. Tabi ki panik yaratacak türden açıklamalar yapılmamalı ama bu kadar da rehavete yönlendirilmemeli” dedi.
Kış aylarında genel olarak grip ve nezle gibi hastaların artış gösterdiğine dikkat çeken Baytemür, “Kış kapımızda. Zaten doğal olarak grip nezle gibi hastalıklarda artış yaşanıyor. Toplu taşıma kullanımı artıyor. Kişisel tedbirlerin de önemi bir o kadar artıyor. Grip diyerek küçümsenen hastalık bile her yıl pek çok can alıyor. Özellikle immün sistemi baskılanmış, nakil hasları, farklı ağır ilaç kullanan hastalar, belirli bir yaş üstü vatandaşlarımız ve astım gibi solunum yetersizliği hastaları için bireysel tedbir çok önemli. Kış aylarında sürekli kapalı yerlerde insanlar. Buradaki temel şey vatandaşın bilgilenme hakkı. Şeffaf ve gerçeklere dayalı sosyal medya üzerinden değil kamunun kanalları ve ajansları aracılığı ile çıkıp bireysel tedbirlerin önemine vurgu yaparak, panik yaratmadan açıklamalar yapılmalı. Bunlar yapılmadığı taktirde vatandaş da işin vahametini kavrayamıyor” değerlendirmesinde bulundu.
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Baytemür son olarak hiçbir hastalığın hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“İnsanlar hem kendilerini sağlıklarını hem de çevresinin sağlığını korumalı. Bu yönde de sağlık yönetiminin toplumu bilinçlendirecek yönde açıklamalar yapması lazım. ‘Toplu aşılama olmayacak, kapanma olmayacak’ gibi durumun gidişatını dahi görmeden yapılan açıklamalar toplumda rehaveti daha da arttırır. Bunun önüne geçilmeli. Zaten dünyanın bazı bölgeleri dışında hatırlatma dozu zorunlu değil. Kapanmadan bahseden yok. Böyle bir ortamda yapılan açıklamalar rehavete değil tedbire yönlendirici olmalı.”