2021 Yılı son iş gününde 1987 yılında kurduğum YALIKAVAK A. Ş.’deki hisselerimi devretmiş ve o gün, mealen, “Bodrum Üniversitesi’nde mezun oldum” başlıklı bir yazı yazarak, kişisel olarak Yarımada ile tüm ilişkilerimi kesmiştim.23 Ekim 2023 günü SÖZCÜ’de bir haber vardı: “Bodrum’u Bekleyen Tehlike” Özeti: Bodrum daha da susuz kalacak.O başlığı görünce, içimden “oh olsun” diyecektim. Ama ardından “Ayıp olur.” uyarısı geldi. Demedim. Ne de olsa 1982 – 2021 arasında 40 yılım geçmişti eskiden sevdiğim ama artık eskisine HİÇ BENZEMEYEN Bodrum’da. Ömrümün yarısı. Konuya artık gireyim. Milas – Bodrum Hava Limanı’na bitişik Ekinambarı Köyü’nde, boşa (denize) akan, az tuzlu (binde 8 – 9) bir doğal kaynak su çıkar. Debisi 4 ton/sn olarak saptanmıştır. Ek bilgi: Fırat nehrinin debisi 909 ton/sn’dir. 4 ton/m3 debi, yılda 120 milyon ton (metreküp) su demektir. Bu suyun, 1 kwst elektrik enerjisi tüketerek, yarısını içme-kullanma suyuna dönüştürebileceğimi belgeledim ve onda birine talip oldum. DSİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu, 3 Mayıs 2007 tarihinde Ekinambarı kaynağından 400 litre/sn suyun, sahibi ve müdürü olduğum ALİNA şirketine tahsis edildiğine ilişkin yazıyı bizzat imzaladı.O tarihe 1 kwst elektirk enerjisi 11 kuruştu. 1 ton içme suyunu Ekinambarı’nda kuracağım tesiste teslim 1 liraya satabileceğimi hesaplıyordum.Önce Ankara Kolejinden sınıf arkadaşım Erde Tulgar ve Bodrumlu yerel ortaklarla MAY-SU A.Ş.’ni kurduk. Ekinambarı’nda su kaynağına bitişik bir arsa satın aldık. Tesisi kurduk. Suyu tuzsuzlaştırdığımız zaman arta kalan su ile balık yetiştirileceğine ilişkin, TÜBİTAK’a sunduğumuz proje kabul edildi. 69 yaşımda,TÜBİTAK’ın 7090218 sayılı projenin Proje Yürütücüsü oldum. Proje, Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile ortak olarak yürütüldü. 40 yıllık arkadaşım, Makine Yüksek Mühendisi Bediz Ergin baş yardımcımdı. 2011 yılında Proje çalışması tamamlandığında tuzlu bir suyu dünyada ilk kez SIFIR ATTIK ile tuzsuzlaştırmıştık. Patent başvurusunu yaptık.TÜBİTAK, temel ilke olarak, desteklediği projelerin çıktılarının ticarileştirilmesini ister.
7090218 Sayılı TÜBİTAK Projesinin iki çıktısı vardı:BİR: Sertliği 2 olan tertemiz içme – kullanma suyu. Muhtemel müşteriler: Komşu Hava Limanı, 15 km uzaklıktaki tatil siteler ve 25 km ötede Bodrum Belediyesi.İKİ: Balık yetiştirileceğinde kullanılmaya uygun “Arta Kalan Tuzlu Su. Müşteriler: Burnumuzun dibindeki toprak havuzlarda balık yetiştiren işletmeler1 ton su bile satamadık. Kimler engelledi: AĞAOĞLU inşaat şirketi, AKFEN Holding’in TASK şirketi, sitelere fahiş fiyatla tanker ile kuyu suyu satan GÜMÜŞSU işletmesi. Bunlar özel sektördekiler. Gelelim kamudakilere: Muğla Cumhuriyeti’nin (!) konu ile TÜM ÇALIŞANLARI. O yıllarda moda olmuştu, koltuğunun altına ZAMAN Gazetesi sıkıştıranlara tüm kapılar açılırdı. Benim ZAMAN’ım olmadığı için Vali Fatih Şahin Beyin kapısından geçememiştim. DSİ, çılgın Geyik Barajı projesinin sahibi ve bir Bodrum su şirketini muhatap dahi kabul etmeyen Bodrum BELEDİYESİ. “Oh olsun” demeyim de ne diyeyim? “Aferim” ?