Dar gelirlinin adalete erişimi engelleniyor

2024 yılı için Avukatlık Asgari Ücret tarifesi 21 Eylül 2023 Perşembe günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bir önceki tarifeye göre ortalama yüzde 90 artış yapıldı. Yüksek enflasyonun olmadığı zamanlarda Avukatlık Asgari Ücret tarifesi genelde bir önceki yılın aralık ayının son günlerinde yayımlanarak yürürlüğe girerdi.
Adaletin artık lüks olduğunu söyleyen Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, “Avukatların emeklerinin karşılığı olan vekâlet ücretlerinin yüksek enflasyon karşısında her geçen gün eridiği bilinmektedir.
Vekâlet ücretlerinin enflasyon karşısında korunması bir zorunluktu. Avukatlık Asgari Ücret tarifesinde yapılan artışlar karşısında asgari ücret seviyesinde maaş ile çalışan düşük gelir gruplarının maaşlarındaki artış oranlarının düşük olması bu kesimin adalet hizmetine erişimi engelleyecek boyuta gelmiştir. 5 yıl önce 2018 yılında net bin 603 lira asgari ücret ile çalışan bir kişi aynı yıl Sulh Hukuk Mahkemesinde açacağı bir dava için 930 lira, İdare ve Vergi Mahkemesinde açacağı bir dava için bin 90 lira vekalet ücreti ödemesi gerekiyordu. Bu vekalet ücretlerinin asgari ücrete oranı sırasıyla yüzde 58 ve yüzde 68’dir” ifadelerini kullandı.
Yargılama giderlerindeki artışın adalete erişimin önüne geçtiğini söyleyen Hamzaçebi, “21 Eylül’den itibaren geçerli Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre ve halen 11 bin 402 lira asgari ücret ile çalışan bir kişi aynı 21 Eylül’den itibaren Sulh Hukuk Mahkemesinde açacağı bir dava için 10 bin 700 lira, İdare ve Vergi Mahkemesinde açacağı bir dava için 10 bin 500 lira vekalet ücreti ödemesi gerekiyor. Bu vekalet ücretlerinin asgari ücrete oranı sırasıyla yüzde 94 ve yüzde 92’dir. Bir asgari ücretlinin Sulh Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu bir dava için ödeyeceği vekalet ücreti 2018 yılında gelirinin yüzde 58’i iken; 2023 yılı 21 Eylül ayından itibaren gelirinin yüzde 94’ü ne ulaşmaktadır. 7 bin 500 lira emekli maaşı alanlar için durum daha da vahim. Öyle ki bir aylık emekli maaşı artık vekalet ücretlerini ve yargılama giderlerini karşılayamaz hale gelmiştir. Ücret gelirleri artışlarının Avukatlık Asgari Ücret tarifesinde meydana gelen artışlar karşısında az kalması yanında yargılama harç ve giderlerinde (posta, tebligat, tanık, keşif, bilirkişi vs.) yapılan yüksek artışlar düşük gelir gruplarının adalete erişimini engellemektedir” dedi.
Yüksek yargılama maliyetleri sosyal hukuk devleti ilkesiyle bir tezat teşkil ettiğini belirten Hamzaçebi, “Yargılama giderleri tespit edilirken, bu konuda dengenin sağlanmasına, yargılama giderlerinin bireyleri hak arama talebinden vazgeçmeye götürebilecek kadar yüksek olmamasına da dikkat edilmelidir. Başka bir deyişle, yargılama harç ve giderlerinin, hak arayanları dava açmaktan vazgeçirtebilecek derecede yüksek tutulmaması gerekir. Çünkü davayı kaybetme tehlikesinin bulunması ve yüksek yargılama giderleri ödenmesinin ihtimal dahilinde olması, devletin yargı organlarına başvurmayı, diğer bir deyişle hak arama özgürlüğünün kullanılmasını engelleyecektir. Taraflarca ödenecek yargılama giderleri, sosyal hukuk devleti anlayışı çerçevesinde olmalı ve ekonomik acıdan güçlüler ile güçsüzler arasındaki eşitsizlik tamamen kaldırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Sosyal devlet gereği ücretler ile yargılama giderlerinin dengelenmesi gerektiğini belirten Hamzeçebi, “Kamu kurumlarında idarecilerin keyfi olarak yapmış olduğu mobbing ve baskılara karşı memurlar, yargılama masraflarının yüksek olması nedeniyle yargı yoluna baş vurmaktan vazgeçerek haksızlıkları sineye çekmek zorunda kalmaktadır. Haksızlık yapan idarecilere karşı değil idareye karşı dava açılmaktadır. İdarenin kaybetmiş olduğu davalar karşısında yargılama masraflarını ve vekalet ücretlerini idare ödemekte ve bu kişilere karşı rücu edilmediği için siyasete hizmet eden, sendikalar arasında ayrımcılık yapan art niyetli birçok idareci rahatlıkla keyfi olarak mobbing ve baskı yapmaktadır. Çözüm olarak sosyal devlet gereği ücretler ile yargılama giderleri arasında denge kurulmalı, kişiler idareye ve güçlü olanlara karşı korunmalı, devlet tarafından hukuki destek ve maddi yardım sağlanmalı, art niyetli idarecilerin neden olduğu kaybedilen davalar için bu kişilere vekalet ücretleri ve yargılama masrafları rücu edilmeli” dedi.