Ekonomik gelişmeler BOP’tan bağımsız değil

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in son dönemde sıcak paranın Türkiye’ye gelmesi konusunda yaptığı açıklamalar ekonomistler tarafından farklı yorumlanmaya devam ediyor. Ekonomiden sorumlu eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, AK Parti’nin 2024 yerel seçimlerine kadar ekonomi politikasında bir değişiklik yapmasının kolay olmadığını belirterek, “İçinden geçtiğimiz süreçte iktidarın ekonomi politikalarının yerel seçimlere kadar değişeceğini söylemek zor. Seçimlerden sonra istikrar programına geçeceği anlaşılıyor yapılan açıklamalardan. Seçimlere kadar dövizi baskılamaya devam edecektir iktidar. Belli bir süreci kapsayacak biçimde Türk siyasetini analiz edecek olursak Türkiye’nin gerek ekonomik, gerekse siyasi politikalarının maalesef Büyük Ortadoğu Projesi’nden (BOP) ayrı yürümediğini gözlemliyoruz” dedi.
Türkiye’de belli bir süreden beri yaşanan gelişmelerin uluslararası gelişmelerden tamamıyla arındırılmış bir şekilde analiz edilmesinin kolay olmadığını belirten Söylemez, şunları söyledi: “Ekonomik durum hakkında elbette çok analiz yapılıyor, yapılacaktır. Bu süreçteki durum farklı. Türk siyasetinde ve ekonomisinde yaşanan gelişmeleri maalesef BOP’tan tamamıyla arındırılmış bir şekilde analiz edemiyoruz. Türkiye’de siyasal iktidarın ekonomik ve uluslararası politikada, iç politikada yaptığı tercihler ortada. Dolayısıyla bu tercihler dikkate alınıp incelendiğinde BOP sürecinden farklı gelişme olduğunu söylemek zor. Bugün gelinen noktada Türk ekonomisinin yerel seçimlere kadar farklı bir süreç, yerel seçimlerden sonra farklı bir süreç izleyebileceğini söylememiz mümkün. Türkiye’de yapılan son seçimlerde bahsettiğimiz durumdan farklı bir tablo ortaya çıkmadı. Türkiye yine mevcut siyasal ve ekonomik tercihleriyle yoluna devam etti. Her ne kadar muhalefette son dönemde bir takım değişiklikler gündeme geliyorsa da Türk siyasetinin genel tablosu incelendiğinde söz konusu süreçten farklı gelişmeler olmadı maalesef. Türkiye’de mevcut durumun sürmesi için uluslararası siyaset ve ekonomi politikalarını hayata geçirenler istekli görünüyor.”
Türkiye’de mevcut ekonomi yönetiminin yerel seçimlere kadar ekonomi politikasında büyük değişikliğe gitmesinin beklenemeyeceğini anlatan Söylemez, “Ekonomi yönetimi anlaşıldığı kadarıyla yine kuru baskılayacaktır. Bu kuru baskılama sürecini yine gözlemlediğimiz kadarıyla uluslararası finans çevreleri de seçime kadar görmezden gelecek gibi duruyor. Bugün AK Parti’nin uluslararası politikadaki tavır ve tutumlarına dikkatle baktığımızda sonuç olarak somut olarak elde edilebilmiş bir sonuç yok. Özellikle en son yaşadığımız Gazze’de yaşananlardan sonra Türkiye birçok konuda baskı yapmak istedi ama bu politikalar somut olarak hayata geçmedi. Dolayasıyla ekonomi konusunda da aynı durum var. Anlaşıldığı kadarıyla uluslararası finans çevreleri de Türkiye’yi zora sokacak bir tutumdan kaçınacaklar. Uluslararası ekonomi kuruluşlarının yaptıkları açıklamalardan bunu anlıyoruz” diye konuştu.
Seçim sürecine kadar ekonomi yönetiminin mevcut kuru baskılama politikasıyla devam edeceğinin anlaşıldığını vurgulayan Söylemez, şunları ifade etti: “ Uluslararası finans çevreleri gerek kredi derecelendirme kurumları, gerekse uluslararası büyük bankalar Türkiye’nin yerel seçimlere kadar yaşayacağı süreci ekonomide sorun yaşanmaması üzerinden ele almak istiyorlar. Sıcak para konusunda Türkiye’ye sıcak para gelebileceği yönünde açıklamalar yapıyorlar. Sıcak para akışına yönelik durum ve baskılanmış kur ile seçim sürecine kadar gidecektir Türkiye. Uluslararası finans kuruluşları mevcut iktidarın ödeme dengeleri konusunda sıkıntı yaşamasını istemiyor görüldüğü kadarıyla. Yerel seçimlerden sonra ise istikrar programına geçecek AK Parti. Yerel seçimlere kadar ekonomide istikrar programının uygulanması kolay değil. Eğer bugün itibarıyla istikrar programına geçilirse yerel seçimleri iktidarın kaybetmesi durumunda genel seçim çağrıları olacaktır ve Türkiye bir genel seçim sürecinin içinde bulabilecektir kendini. Yerel seçimlerin sonrasında istikrar programına bu nedenle geçilecektir. İktidar IMF’li ya da IMF’siz istikrar programına geçecektir. Bu sürece kadar bayat senaryo yeniden devreye sokuluyor. Yani kur baskılanıyor, sıcak para akışında sorun yaşatılmak istenmiyor.”