Ekonomiler daralıyor!

Dünya ülkeleri 2023’ü enflasyon oranları itibariyle nasıl kapattı?  Merak edenler için bir araştırma yapalım istedik. Buna göre Arjantin yüzde 161 ile ilk sıradaki yerini krudu. Türkiye’de ise 2023 yılı enflasyonu TÜİK verilerine göre yüzde 64.77 olarak gerçekleşti.
G-20 ülkeleri olarak bilinen gelişmiş ülkeler sıralamasında ABD’de yüzde 3.1, İngiltere’de yüzde 3.9, Güney Afrika’da yüzde 5.5 Meksika’da ise yüzde 4.32 oranında enflasyon yaşandığı belirlendi.
Diğer ülkeler baktığımızda ise İtalya’da binde 6, Japonya’da yüzde 2.8, Hollanda’da yüzde 1.2, Rusya’da yüzde 7.5, İspanya’da yüzde 3.1, Güney Kore’de yüzde 3.2, İsviçre’de yüzde 1.4 Singapur’da yüzde 3.6, Suudi Arabistan’da yüzde 1.7 oranında enflasyonla yılı tamamlamışlar.
Avrupa Ülkeleri de yılı kendilerine göre nispeten yüksek oranlı bir enflasyon yaşamışlar. Arnavutluk yüzde 3.9, Avusturya yüzde 5.6, Beyaz Rusya yüzde 5.4 ve Belçika’da ise yüzde 1.3 seviyesinde enflasyon gerçekleşmiş.
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Euro Bölgesi’nin aralık ayına ilişkin enflasyon öncü verilerine göre, Euro Bölgesi’nde kasımda yüzde 2,4 olan yıllık enflasyon aralıkta yüzde 2,9 olarak belirlenmiş. TÜFE, aralıkta aylık bazda binde 2 oranında artış göstermiş.
Enflasyonun ana bileşenlerine bakıldığında, en yüksek yıllık enflasyon yüzde 6,1 ile gıda, alkol ve tütün ürünlerinde gerçekleşmiş. Gıdayı, yüzde 4 ile hizmetler, yüzde 2,5 ile enerji dışı sanayi ürünleri izlemiş, enerji ürünlerinde ise yüzde 6,7 gerileme görülmüş.
Gelelim ülkemizin dışarıdan nasıl görüldüğüne.
Birleşmiş Milletler (BM) yayınladığı “Dünya Ekonomik Durumu ve Görünümü 2024” raporunda Türkiye ekonomisinin 2022 yılında yüzde 5,5 büyüdüğünü, ancak büyümenin 2023’te yüzde 3,5’e gerilediği tahmin ettiklerini ve 2024’te büyümenin yüzde 2,7 ile daha da düşmesini beklediklerini açıkladı. BM Raporunda, 2025 yılında ise büyümenin yüzde 3,1’le toparlanacağını tahmin etti.
BM raporunda, Türkiye için yaptığı değerlendirmede, “2023 yılının başlarında ülke, geniş çaplı hasara ve on binlerce kişinin ölümüne yol açan bir dizi depremle sarsılmıştır. İlk değerlendirmelerde doğrudan zararın 34 milyar dolar (Dünya Bankası, 2023) ve geniş ekonomik maliyetin 84 milyar dolar (TÜRKONFED, 2023) olduğu tahmin edilmiş, bu da o yıl için GSYH’de yaklaşık yüzde 1’lik bir kayıp anlamına gelmiştir. Ancak, daha sonra etkilerin büyük ölçüde etkilenen bölgede lokalize olduğu tespit edilmiştir. GSYH açısından, depremden etkilenen bölgelerdeki yeniden yapılanma harcamaları ekonomik faaliyetlerdeki aksamayı kısmen telafi etmiştir. Ayrıca, yılın ilk yarısında beklenenden daha güçlü seyreden iç talep ve mali teşvikler, ekonomik büyümeyi yılın başlarında açıklanan tahminlerin üzerine çıkarmıştır” deniliyor.
Yıllardır uygulanan geleneksel olmayan para politikası ve düşük faiz oranlarının Türkiye’de verimliliği ve ekonomik büyümeyi büyük ölçüde artırmadığını belirten BM, bu durumun da zayıf bir yerel para birimiyle sonuçlandığını işaret etti. 
Zayıf para biriminin enflasyonda hızlı yükselişe yol açtığını belirten BM, 2024 yılında enflasyonda bir gerileme olsa da enflasyonun 2025’e kadar çift hanelerde kalmaya devam edeceğini  belirtildi. BM, yıllık enflasyonun 2024’te yüzde 42,6’ya ve 2025’te yüzde 21,7’ye gerileyeceğini öngördü.
Uluslararası kuruluşlar, 2023’te sadece ülkemizde değil, dünya ülkelerinin önemli bir kısmında ekonomilerin beklenen toparlanmayı gösteremediğine dikkat çekiyorlar. Olumlu yönde gelişme gösteren ekonomilerin ise, beklenen hızın çok altında bir performans gösterdiğini belirtiyorlar.
Dünya ekonomileri daralıyor. Piyasalarda ihtiyaç fazlası para kalmadı. Yatırımcılar, bu nedenle ülke seçerlerken bir hayli titiz davranıyorlar. Yani yıllar öncesinin “para bolluğu” yerini “parasal darlığa” bırakmış durumda. Hal böyle olunca da, nakite sıkışan ülkeler, yüksek faiz oranlarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Bu özellikle bizim gibi, borç hanesi kabarık ülkeler için sıkıntıların büyüyeceğine işaret ediyor. Türkiye, her yıl işsizler ordusuna eklenen 900 bin genci için iş imkanları yaratmak zorunda. Bunu aşmanın tek yolu da yabancı yatırımcıların ülkemizde istihdama ve ihracata yönelik yatırım yapmalarını gerektiriyor. O halde yapılacak iş belli. İstikrar ve çağdaş hukuk düzeninin hayata geçirilmesi ilk belirgin şart olarak karşımıza çıkıyor.
Hilafet sloganlarının atıldığı mitingler, hilafet bayrakları asıldığı şehirler, yüksek mahkemelerin bir birlerini tanımadığı bir ortamda siz yatırımcı olsanız gelip böyle bir ülkeye yatırım yapar mısınız? Evet bizde sizin gibi düşünüyoruz!