Enflasyon tahminleri revize edilmeli

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, eylülde 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 55,3, yurt içi üretici fiyatları yüzde 65,55 arttı. Aylık bazda TÜFE yüzde 4,75, Yİ-ÜFE yüzde 3,4 yükseldi. TÜFE, eylülde geçen yılın aralık ayına göre yüzde 49,86, Yİ-ÜFE ise yüzde 36,06 arttı. Yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında yüzde 61,53, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 47,44 oldu. Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) enflasyon verileri ise, bir kez daha TÜİK’in açıkladığı rakamlardan çok farklı çıktı. ENAG, Eylül’de aylık enflasyon oranının yüzde 6,24 olurken, yıllık enflasyonun ise yüzde 130,13 olduğunu duyurdu.
Enflasyonun en düşük çıktığı aylar temmuz, ağustos ve eylüldür. Bu 3 aylık enflasyon yüzde 25’i aştı. İktidar enflasyon ile mücadele diyor fakat son 3 ayın enflasyon oranı ilk 6 ayın enflasyon oranından yüksek. İlk 6 ay yüzde 19’larda olan enflasyon rakamı son üç ayda geçildi. 6 ayda 19,66 iken sonraki 3 ayda yüzde 25. Burada artık ekonomik bir analiz yapılması doğru olmaz. Kur 27 buçuk liraya yaklaşmış durumda. Kurda da hesaplar tutmuyor. İlk 6 ayda her yolu deneyerek yüzde 19’larda tutulan enflasyon artık kontrolden çıkmış vaziyette. Baz etkisi ile ilk 6 ayda enflasyonda kısmen bir düşüş tahmin edilmiş. Sonrasının yani son 3 aylık enflasyon genel seçimlerin etkisi olarak görebiliriz. Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 58 olarak açıklamıştı. Orta Vadeli Plan ile birlikte bu oran yüzde 65’e çekilmişti. Bu oranın tutma şansı kalmadı. Bir an evvel revize edilmeli. Enflasyon rakamlarını ekonomik açıdan değerlendirmek veya analiz etmek böyle bir ortamda doğru olamaz. Kimse de bu kısmı ile ilgilenmez.” değerlendirmesinde bulundu.
Önümüzdeki yıl içinde değerlendirmelerde bulunan Civelek, “Önümüzdeki yıl yerel seçimlerden sonra da böyle bir tablo ile karşılaşabiliriz. Gidişat aynı şekilde tekrarlanıyor. Enflasyon siyasi olarak dalgalanmaya devam edecektir. Yerel seçimlerden sonra da yine bir artış olacaktır. Yoksul sayısı artıkça zorunlu olmayan ürünlere veya hizmetlere talep düşer bu da enflasyonda gerileme oluyormuş gibi görünür. Sorun kendini besleyerek büyümeye devam ediyor. Çözümü için çaba da harcanamıyor çünkü yine seçimler yaklaşıyor. Sorunun köküne inip radikal tedbirler alınmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan oy kaygısıyla bir takım ekonomik açıklamalar yapıyor, ekonomi yönetimi ise ortadoks politika diyerek Batı’nın ülkeden parasını çekmemesi için çaba sarf ediyor. Bu iki yaklaşım da vatandaşa farklı faturalar çıkartıyor. 2024 yılındaki yüzde 33 enflasyon tahmini de bu tabloya bakıldığında tutmayacak. Eğer dediğim gibi yerel seçimlere de aynı şekilde gidilirse yüzde 50’nin altında bir enflasyon çok zor. Bu da faizlerin daha yükselmesi, ekonominin daha durgunlaşması ve işsizliğin artması yönünde ekonomi yönetiminin tahminlerini revize etmesi gerekecektir” diye konuştu.
Ülke genelinde yaşanan olayların da ekonomiyi derinden etkilediğine değinen Civelek son olarak şunları söyledi:
“İçişleri Bakanlığına yapılan saldırıyı çözümlemek için çok erken. Görünen uyuşturucu baronlarına, çetelere ve teröre yönelik operasyonların birilerini rahatsız ettiği. Farklı bir mücadele var ve devamı gelebilir gibi görünüyor. Devlet içinde birileri yasal olmayan bazı şeylerin mücadelesini veriyor gibi görünüyor. Bu tarz olaylar turistleri de yatırımcıları da ürkütür.