İsrail ordusunun bombardımanı nedeniyle servis dışı kalan hastanelerde bebek ölümleri devam ederken, Dünya Sağlık Örgütü’nün Şifa Hastanesi’ndeki sağlık çalışanlarıyla yeniden iletişime geçmeyi başardığını belirten DS Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Şifa Hastanesi’nde durum çok vahim. Hasta ölümlerinde feci oranda artış var. Ne yazık ki hastane artık hastane olarak hizmet veremiyor” değerlendirmesinde bulundu. İsrail’in Gazze’yi karadan işgalinde otuz sekizinci gün devre dışı kalan hastanelerle başlarken, dünya vahşeti izliyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi Sakarya Mühendislik Fakültesi 1985 mezunu makine mühendisi Filistinli Eşref Güneyim (Ashraf Ghneim), devam eden İsrail saldırısını değerlendirdi değerlendirdi. Gazze halkının yerinden etme planları geliştirildiğini ifade eden Güneyim şunları söyledi; “Bir plan yaptılar. Plan, Mısır’da darbe ve ardından darbeyi kolaylaştıran bir liman hazırlamak, sonucunda halkı yerinden etmekti. Gazze halkını yerinden etme planları geliştiriliyor. Vahşi bir tarama için planlar yapılıyor. Müttefiklerden bile büyük bir gizlilikle önleyici planlar hazırlandı. Zayıfmış, savaşmak istenmiyormuş gibi davranıldı ve güvenlik tercih edildi. Gazze Şeridi’ni kalkındırmak için tek talebin para olduğu iddia edildi. Diğer grupların açtığı turlara katılınmadı. Düşmanın zayıf olduğuna ve savaşma isteğinin olmadığına dair güven arttı. Askerlere güven verildi.
Sonrasındaysa Mısır istihbaratının başı hızla düşmanı uyardı. Onlara hareketlerin olduğunu söyledi. Çünkü verdiği bilgiler kahramanlarımızın savaşmak istemediğini doğruluyor. Su baskını geldi… May yerleşim yerlerini işgal ettiler. Askerler düştü ve binlerce kişi öldü, yaralandı ve esir alındı. Yüzyılın anlaşması rafa kalktı. Plan saptırıldı. On yıllık plan suya düştü… Her şey kayboldu. Bugüne kadar boş kalan bir şehir inşa edildiği yerden yok edilmeyi reddediyor. Düşmanın çılgınlığını gördük. Amerika’nın, İngiltere’nin ve tüm Avrupa’nın çılgınlığını gördük.”
Güneyim, Hamas’ın bu savaştaki dezavantajlarını ise şöyle sıraladı; “Normalleşmenin başarısızlığı, Dördü tuğgeneral ve saha komutanı rütbesinde olmak üzere üç yüzden fazla asker ve subay bulundurulması, Dört askeri üsten ve Gazze ile olan bölge, köy ve sınır bölgelerinden mühimmatla hafif ve orta milislere götürülmesi,150’den fazla tank ve askeri aracın yakılması ve havaya uçurulması, konsey karargâhına baskın yapılarak Gazze ve tüm Ortadoğu’daki konsey üyelerine ait tüm belgeler ve dizüstü bilgisayarlar ele geçirilmesi, Gazze sınırında bulunan subayların elindeki ve malzeme depolarındaki ışıklı radar ve telsiz cihazlarının kırk kilometrelik bir uzantıya götürülmesi, büyük radarların imha edilmesi, İsrail’in on beş binden fazla füzeyle vurulması…”