Bayağıdır merak ediyordum, Türkiye bu kadar göç aldı da, biz dışarıya ne kadar göç verdik? Bu sorumuzun cevabını Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen, Uluslararası Demokratlar Birliğinin (UID) Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı’nda yaptığı konuşmayla öğrendik. Yurt dışında 7,5 milyon Türk vatandaşımız bulunuyor ve bunun yaklaşık 6,5 milyonu Batı Avrupa ülkelerinde ikamet ediyormuş.Yurtdışında yaşayan bu vatandaşlarımız neler yapıyor, hangi işlerle meşguller, nerede ne görevler yapıyorlar. Satır başlarıyla bir bakalım: – Nisan 2024 itibarıyla Avrupa genelinde 2 bin 427 Türk kökenli siyasetçi görev yapıyor, bunların içinde 2 bakan ve 2 devlet sekreteri, Avrupa Parlamentosunda 7, ulusal ve federal düzeyde 69, eyalet ve bölgesel düzeyde 102, belediye meclislerinde ise 2 bin 245 Türk kökenli üye görev yapıyormuş.- Bakanlıklararası Ortak Kültür Komisyonu (BOAKK) kararları çerçevesinde, 1707 öğretmen, 141 okutman yurt dışında görevli bulunuyor. Yine bu çerçevede, nisan itibarıyla 1558 din görevlisi de yurt dışında hizmet veriyormuş.- Yurt dışındaki Türk vatandaşlarına, doğum, askerlik, evlilik, adli konular, ölüm, noter ve nüfus başta olmak üzere 70’i aşkın türde konsolosluk hizmeti veriliyormuş.- Türkiye’nin dış misyonlarında 2002’de verilen konsolosluk hizmeti sayısı 131 bin iken, 2023’te 3,3 milyon, senenin başından bu yana da 1 milyona yakın işlem gerçekleştirilmiş.- En fazla konsolosluk hizmeti Avrupa’da verilirken, nisanda sadece Almanya’da 272 bin 729 işlem yapılmış.- Geçen sene 59 farklı şehirde toplam 74, yılın başından bu yana ise 22 şehirde 22 “gezici konsolosluk hizmeti” sağlanmış.- 2018 yılındaki Cumhurbaşkanı Seçimi’nde 60 ülkedeki 123 temsilcilikte toplam 3 bin 163 sandık açılırken, 14 Mayıs 2023’teki Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde 73 ülkedeki 151 temsilcilikte açılan 5 bin 144 sandıkta, 1 milyon 839 bin 470 vatandaş oy kullanmış.- 2014 Cumhurbaşkanı Seçimi’nde yüzde 18,94 olan katılım oranı, 2023’teki Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunda ise yüzde 56,34’e çıkmış.- Kovid-19 döneminde, Avrupa’dakilerin de dahil olduğu 142 ülkeden 100 binden fazla Türk vatandaşının Türkiye’ye dönüşü sağlanmış. Ayrıca 67 ülkeden 18 binden fazla yabancının Türkiye’ye düzenlenen tahliye seferlerine katılmasına imkan tanınmış.Bu verilere biz de birkaç ilave yapalım. Tespitlere göre, 1.5 milyon vatandaşımız yabancı işverenlerin yanında çalışıyor. Bu vatandaşlarımıza ilave olarak, işini kaybetmiş, yani işsiz durumda olan yaklaşık 250 bin vatandaşımız bulunuyor. AB ülkelerindeki her on vatandaşımızdan yedisi Almanya’da buluyor. İkinci sırayı Fransa alıyor. Dikkat edilirse, Türkler bulundukları ülkelerde, sadece ekonomide ve ticarette değil aynı zamanda aktif politikada da çok etkili oluyorlar. İki bin beş yüze yakın ülkemiz kökenli siyasetçi, bulundukları ülkelerin hükümetlerinde başta bakan olmak üzere birçok üst düzey görevde bulunuyorlar. Türklerin yoğun olarak yaşadığı Avrupa Birliği ülkelerindeki yaşam koşulları geçmiş yıllara göre daha olumlu bir seyir izliyor. Özellikle Türklerin yoğun olarak yaşadığı Almanya’da üçüncü kuşak Türk nüfusunun payı da önemli bir yer tutuyor. Yıllar öncesinde bu ülkeye işçi olarak giden ancak daha sonrada işyeri sahibi olan vatandaşlarımızın sayısı on binlerle ifade ediliyor. Bir tarihte Almanya’da gerçekleştirilen toplantıda bu sayının 50 binin üzerine çıktığını işitmiştim. Öyle ki, bu işletmelerde çalışan Alman vatandaşların sayısının da 150 binin üzerinde olduğu söylenmişti. Almanya’dan sonra Fransa’da, Belçika’da ve Hollanda’da işyeri sahibi olan çok sayıda vatandaşımız bulunuyor. İngiltere’de Türk nüfusun yoğun olduğu bir ülke ve bu ülkede de çok sayıda Türk İşletmeci aktif olarak ticaretin içinde yer alıyor. Son yıllarda ülkemiz için, AB’ye sonradan katılan ülkelerde önemli bir merkez haline geldiler. Buralarda çok sayıda vatandaşımız yoğun olarak ticaret hayatının içinde yer alıyorlar. Bu konuda kesin rakamlara ulaşmak an itibariyle mümkün değil, ancak, bu ülkelerden de başarı hikayeleri duyuyoruz. Aslında, bugün ulaşılan noktaya, tüm bu ülkelerde yaşayan, kimi zaman “gurbetçi” dediğimiz vatandaşlarımızın çabalarıyla gelindi. Ülke olarak, bu vatandaşlarımızı çoğu kez görmezden geldik, onları unuttuk. Ama onlar ülkelerini unutmadılar, buldukları her fırsatta ülkelerine geldiler, büyüklerini ziyaret ettiler. Tüm kaynakları yine bu ülke için kullandılar. Bu vatandaşlarımızı unutmamalı ve ülkemizle olan bağlarını güçlendirmeliyiz.
