Kapanın elinde kalıyor!

Önce evlerimizi, apartmanlarımızı sattık, şimdi de topraklarımızı satıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu konuda çok titiz çalışmalar yapıyor. Bulunduğu her ortamda bu konuda ilgililere baştan bakanlar olmak üzere çeşitli sorular yöneltiyor. Bu kez de yabancı uyruklulara satılan arazi miktarındaki anormal artışı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıyarak konuya bir kez daha dikkat çekti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının, 2024 yılı bütçe görüşmelerinin yapıldığı Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında, Bakan Özhaseki’ye, yabancılara ciddi arazi satışlarının yapıldığını belirterek, bir dizi soruyu gündeme getirmişti.
Gürer,  Bakan Özhaseki’nin dikkatini çekerek “Yabancılara ülkemizde ciddi arazi satılıyor, bunlar da verimli tarım arazileri. Bunlar araziyi aldığı zaman kuyu suyu filan sorun olmuyor, suyu da buluyorlar, her türlü olanağa da erişiyorlar ama bizim ülkemizin insanı, çiftçimiz araziye sahipken su sorunu, kuyu suyu sorunu devam ediyor. Soruyoruz, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü verilerine göre bize yanıt veriyorsunuz ama bu yanıtlardaki rakamlar sürekli değişkenlik gösteriyor. Türkiye’de şu an toplamda ne kadar yabancıya arazi satıldı? Cevizdi, elmaydı, üzümdü- ayrılarak yanıtlar veriliyor ama bütünü yok, rakamsal olarak verileri bir görelim. Yabancılar niye bu kadar tarım arazisini alıyor ve de en verimli tarım arazileri niye yabancılara satılıyor?” şeklinde bir dizi sorular yöneltmişti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki de CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in sözlü olarak yönelttiği sorularına yazılı cevap vermiş.
Bakan Özhaseki’nin yazılı cevabına göre, yabancı gerçek kişilerin ülkemiz genelinde 2023 yılı kasım ayı itibariyle aktif olarak satış ve benzeri yollarla 28 milyon 318 bin 836 metrekare arsa, arazi, tarla, bahçe gibi nitelikli 17 bin 76 adet ana taşınmaz edindiğini açıkladı.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Özhaseki’nin cevabından sonra yaptığı açıklamada, “Yabancılar arsa, arazi, bahçe gibi yerlerden en verimli olan alanları tarım için tercih ediyorlar. Sulama suyu sorunu olmayan ve verimi yüksek ürün sağlanan arazileri tercih ediyorlar. Yabancı uyruklulara tarım arazilerinin satışı sınırlanması için de kanun teklifi verdim. Mutlaka yabancı uyruklular için arazi satışlarında belli koşullara bağlanmalıdır. Bu bağlamda kendi çiftçimize gerekli destek sağlanarak tarım arazileri artırılarak ülkemiz çiftçisinin tarımda kalması sağlanmalıdır. Ayrıca Ülkemizde son yıllarda kamuya ait araziler özelleştirme ile el değiştiriyor. Hazine arazileri satışa sunuluyor. Bu süreçte satılan arazilerde tarım dışı kullanılmaması sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
Ülkemizde konut edinen yabancılar ağırlıklı olarak denize kıyısı olan şehirlerimizi seçiyorlar. TÜİK’in Ocak-Ağustos 2023 verilerine göre yabancılara satılan konut sayısı 25 bini geçmiş durumda. Bu konutları alanların önemli bir kısmını Ruslar oluşturuyor. İran ve Irak daha sonraki sıraları alıyor. Konut satışlarında ana nedeni vatandaşlık hakkı verilmesi oluşturuyor. Ülkemizden konut alan yabancıların bir süre sonra ellerindeki konutları çıkartarak ülkemizden çıktıkları da bilinen bir gerçek. Yani ülkemiz imkanlarından yararlanan yabancı yatırımcıların, bir süre sonra başka bir ülkeye gitmesi muhtemel. Ancak arazi satışları buna benzemiyor. Ülkemizde satılan her karış toprağın stratejik önemi var.
Bu köşede onlarca kez, özellikle, “yabancı sermayeli bankaların haciz yoluyla ele geçirdiği tarım arazisi miktarı ne kadardır” diye soruduk, ancak bir cevap alamadık. İddia ediyoruz; böyle haciz yoluyla ele geçirilen ve tarım dışında tutulan toprak satışı bildiklerimizden kat kat fazladır. Beka sorunundan bahsedeceksek, alın size bir beka sorunu daha.
Her yıl, neredeyse Trakya büyüklüğünde bir tarım arazisini “nadas” adı altında tarım dışı tutuyoruz. Oysa buralarda nadas yapılmıyor. Buralarda, yabancı sermayeli bankalar eliyle Türkiye tarımdan geri çekiliyor.
Aktif olarak satış ve benzeri yollarla 28 milyon 318 bin 836 metrekare arsa, arazi, tarla, bahçe gibi nitelikli 17 bin 76 adet ana taşınmazın yabancıların eline geçmiş olması sizleri de tedirgin etmiyor mu?
Türkiye’nin Sudan, Somali, Kolombiya gibi ülkelerde tarım arazileri kiralamak yoluyla tarım yapma hevesi bilindiği gibi hüsranla sonuçlanmıştı. Bunun ilk örneğini ise Libya ile Kaddafi döneminde yapmıştık. O macerada hüsranla sonuçlanmıştı. Şimdi, siz ülkenizde ekilebilir, değerli topraklarınızı yabancılara satacaksınız, ama bir yandan da başka ülkelerde araziler kiralayarak tarım yapmaya hevesleneceksiniz!
Bu durumu akılla açıklamak mümkün değil.