Melih Bostan’a maşallah

Son haftalarda sergilediği etkisiz performans ve aldığı başarısız sonuçlarla taraftarlarını üzen Gençlerbirliği, Trendyol 1.Lig’in 26.haftasında deplasmanda Altay ile karşı karşıya geldi.
Altay-Gençlerbirliği maçının teknik analizine geçmeden önce, geçtiğimiz hafta düzenlenen olağanüstü genel kurulda 179 delegenin oyunu alarak Gençlerbirliği’nin yeni başkanı olan Osman Sungur ve yeni yönetim kuruluna başarılar dilemek istiyorum. Çok zor bir göreve soyundular. Üstesinden gelmeleri gereken çok önemli sorunlar var. Kişi ve kurumlara olan borçları kapatmak, ekonomik yapıyı düzeltmek ve havasını kaybetmiş olan futbol takımını yeniden “play off” hedefine odaklamak bu sorunlardan bazıları.
Çiçeği burnunda başkan Osman Sungur, geçtiğimiz günlerde Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamanın bir bölümünde “15 ay sonra gerçekleşecek olağan genel kurula kadar olağanüstü bir durum olmadığı sürece kongre yapılmayacak” ifadesini kullandı. Olması gereken de budur. Sık aralıklarla genel kurul yapmak Gençlerbirliği’nin marka değerine ve istikrarına zarar verir. Umarım, Osman başkan bu hedefine ulaşır.
Kendilerine başarılar diliyorum.
Altay-Gençlerbirliği maçının değerlendirmesine geçecek olursak…
Karşılaşmanın ilk yarısında hücum bölgesinde, geçtiğimiz haftalara oranla daha iştahlı bir Gençlerbirliği vardı sahada. Nitekim, 19.dakikada Melih Bostan ve 45+2.dakikada Ensar Kemaloğlu’nun penaltıdan attığı gollerle ilk yarıyı 2-0 önde tamamladılar.
Özellikle 19.dakikada Melih Bostan’ın ayağından gelen gol, gerek topu önüne alışı gerekse vuruş şekli itibariyle mükemmel bir goldü. Deyim yerindeyse bayıldım.
İlk yarı ile ilgili dikkatimi çeken bir küçük detay var. Kendi yarı sahasında hazırlık pasları yaparak hücuma çıkan Gençlerbirliği çok kritik top kayıpları yaptı. Üşenmedim saydım. Tam 7 önemli top kaybı! Altay gibi vasat takımlara karşı bu top kayıpları tehlike yaratmayabilir ama hücum gücü yüksek rakiplere karşı ciddi sıkıntı yaratır.
İkinci yarıda oyunun hakimiyeti tamamen Gençlerbirliği’nin elindeydi. İzmir temsilcisi Altay ise son derece etkisiz bir futbol ortaya koydu. Varlıkları ile yoklukları belli değildi.
53. ve 59.dakikada Buğra Çağıran’ın ayağından gelen iki golle birlikte skoru 4-0’a getirdi Gençlerbirliği.
53.dakikada gelen Gençlerbirliği’nin 3.golünü çok beğendim. Buğra Çağıran topa çok iyi vurdu. Top da gidebilecek en doğru noktaya gitti. Bu golde şans faktörünün de etkili olduğunu söyleyebilirim.
Karşılaşmada başka gol olmayınca Gençlerbirliği, İzmir’in en köklü takımlarından biri olan Altay’ı 4-0 mağlup ederek puanını 37’ye yükseltti.
Altay karşısında, Gençlerbirliği takımında en beğendiğim oyuncular genç santrafor Melih Bostan ve merkez orta saha oyuncusu James Siliki oldu.
Melih Bostan, özellikle ilk yarıda takımına çok büyük katkı sağladı. Müthiş bir gol attı, penaltıyı da yaptıran isim oldu. Melih’in kariyeri hakkında konuşmak için henüz çok erken. Geliştirmesi gereken çok nokta var. Altay maçındaki performansını istikrarlı hale getirmesi halinde ilerleyen süreçte adından söz ettiren bir futbolcu olabilir.
Altay maçında gösterdiği performans ile dikkatimi çeken bir diğer oyuncu James Siliki. Devre arası transfer döneminde takıma katıldı. Fizik gücü ve top tekniği iyi bir oyuncu. Uzun topları çok iyi kullanabiliyor. Sınıfı geçen bir performans sergiledi. Uyum sürecini hızlı atlatması halinde takıma faydalı olabileceğini düşünüyorum.
Bu oynanan oyun ve alınan puanlar, Gençlerbirliği’nin hiç kimsenin aklında yokken sezon başında aldığı sürpriz puanlar sonrası kendisine koyduğu play-off hedefine erişmesine yeter mi? Zor olsa da mümkündür.
Kafama takılan bir soru var! Tribünlerde ve Gençlerbirliği ile ilgili YouTube programlarında Sinan Kaloğlu hocanın istifasını her fırsatta haykıranlar var. Alınan bu 4-0’lik galibiyet sonrasında dahi “Sinan Kaloğlu istifa” diyorlar. Onlara şunu sormak istiyorum! Gençlerbirliği’nin açık ara şampiyon olacak bir kadrosu vardı da, Sinan hoca bunu başaramadığı için mi istifasını istiyorsunuz? Biraz sağduyulu olalım lütfen!