“Ne mutlu Türküm diyene”

Coğrafyanın kader olduğuna inanlardanım. Bu inançla Anadolu coğrafyasında yaşayan Türk Milletinin varlığını devam ettirmek, saygın bir devlet olabilmesi için her yönüyle güçlü olması gerektiğine inanıyorum.Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladık. Halk olarak gururla kutladık ama Cumhuriyetin ve onun kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu kurumlardan o kadar yakınlık gördüğümüzü söylemek mümkün değil. Dünyanın herhangi bir yerinde bir Müslüman önderinin öldüğünde methiyeler düzen diyanetten Atatürk ve Cumhuriyetle ilgili bir şeyler duymak mümkün olmadı. Birey olarak kendilerine yakın görmeyebilirler ama görev ve inanç olarak büyük hata içinde olduklarını, yarınlarda hayırla yâd edilmeyeceklerini de belirtmek isterim. Saltanat taraftarlarının Cumhuriyetle sorunu olabilir. Saltanatta bireyin tercih hakkı yoktu sadece kabul zorunluluğu vardı. Cumhuriyette bireye hakkı olan değer verilmiş, tercih ve seçme hakkı tanınmıştır. Kişiler kendilerine tercih hakkı tanınmasından rahatsızsa o zaman öyle kafalara denecek bir şey yoktur. Cumhuriyet kişiye sen Allah’ın yarattığı tüm kullarla eşitsin, insansın. Senin beğenme beğenmeme, evet veya hayır deme hakkın olmalı demektedir.Eğer kendilerine tanınan tercih hakkına biz bunlara layık değiliz diye kızanlar varsa, kendilerini fikri hür, vicdanı hür bir insan olarak görmüyorlarsa onlara da diyecek bir şey yoktur. O da bir tercihtir, tercihlerini o yönde kullanmaktadırlar. Bunu kabul etmekte Cumhuriyetin faziletlerindendir. Bu bilgilerden sonra Cumhuriyetin ilanına kısaca değinmek gerekir. Osmanlı çökmüştü. Başkentleri işgal edilmiş, yönetenlerin yetkileri elinden alınmıştı. Yönetenler göstermelik olarak koltuklarında oturuyordu. Vatanın bir bölümü farklı ülkeler tarafından işgal edilmişti. Ölüm, talan, soygun, ırza geçmeler akla ne gelirse tüm kötülükler sergileniyordu.Bu durumda iken Türk Milletinin içinden Dünya ve Türk tarihinde önemli bir yeri ve ismi olacak Gazi Mustafa Kemal Atatürk çıktı. İnanılmaz bir mücadeleden sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu. 29 Ekim 1923 de Cumhuriyet ilan edildi.Dünyada sayılı liderlerden biri olan Atatürk sadece devleti kurmakla yetinmedi. Kurduğu devleti, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel, eğitim alanında reformlar yaparak ülkenin dünya devletleri arasına girmesinin temelini attı.Osmanlı Devletini yıkmak, parçalamak, Türk’ü etkisiz kılmak isteyen müstevlilere karşı Lozan’da da ekibi ile beraber olağanüstü mücadele vererek yeni bir devletin tapusunu da almış oldu.Bugün dünyada olumlu veya olumsuz düşünenler tarafından varlığı ve gücü kabul edilen bir devletin ve Türklüğün başlangıcını yapmış oldu.Bu kadar zor şartlardan sonra kurulan Türkiye Cumhuriyetinin 100. Yılı şanına uygun kutlanamadı. Gönül isterdi ki genel seçimler sonucu yapılan Cumhurbaşkanlığı töreninde olduğu gibi Cumhuriyet için yapılacak kutlamalara da dünyanın liderleri davet edilip muhteşem bir şölenle kutlanabilirdi.Millet olarak en görkemli kutlamalar yapıldı. Sonsuza kadar yaşayacak Türk Devletinin insanları bundan sonra da Türk’ün onur ve gururuna uygun kutlamalar yapacaktır.NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..