Refah seviyesi yüksek, kültürel açıdan zengin bir Çankaya

Ülkemiz gündemi  31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlere odaklandı. Kimi illerde ve ilçelerde adaylar netleşirken adaylığı belirlenmeyen il ve ilçe beleye başkan adaylığı için müthiş bir heyecan yaşanıyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çankaya Belediye Başkan Aday Adayı Devrim Bora Özüdoğru ile adaylığı ve gerçekleştirmek istediği projeleri gazetemize anlattı. Çocukluğu ve gençliğinin Çankaya’da geçtiğine vurgu yapan Özüdoğru, hem meslek hayatında edindiği tecrübeleri hem de siyaset hayatında edindiği tecrübeleri ve birikimleri toplum için kullanmak istediği için Çankaya Belediye Başkanı Aday Adayı olduğunu ifade etti. Özüdoğru, refah seviyesi yüksek ve kültürel açıdan zengin bir ilçe, katılımcı bir yönetim anlayışı ve şeffaflık hedefiyle belediye başkanlığı için aday olduğunu ifade etti. Özüdoğru’yla sıcak ve samimi ortamda yaptığımız söyleşi için bize zaman ayırdığı için teşekkür ediyoruz.
Anayurt : Neden Çankaya Belediye Başkanlığına aday adayı oldunuz?
Devrim Bora Özüdoğru: 40 yıldan beri Çankaya’da yaşıyorum. Çocukluğum, gençliğim Çankaya’da geçti. Aktif siyasete de lise yıllarımda başladım. Anne ve babam da CHP yönetimlerinde yer almasından kaynaklı partiyle büyüdüm. Hem meslek hayatımda edindiğim tecrübeleri hem de siyaset hayatımda edindiğim tecrübeleri ve birikimleri toplum için kullanmak istiyorum.
Anayurt: Kısa bir süre CHP Çankaya İlçe Başkanlığı görevinde de bulundunuz. Çankaya’nın sorunlarını gözlemlediniz. Sizce Çankaya’nın sorunları neler?
Özüdoğru: 2 dönem Çankaya ilçe başkan yardımcılığı yaptım. Ardından il başkanlığı yaptım. Ankara’nın 25 ilçesinde ayak izim var. Çankaya’da 35 yıldan beri SHP veya CHP yönetimi var. Yapılan güzel şeyler var. Fakat benim hayata bakış açım daha farklı. Çankaya’nın inanılmaz büyük bir potansiyeli var. Çankaya inanılmaz bir güç. Gençleri, çocukları inanılmaz. Buranın kültür hayatı, eğlence hayatı, mekanları inanılmaz geniş bir kitleye hitap ediyor. Baktığınız zaman bir milyon nüfuslu fakat gündüz iki buçuk gece ise bir buçuk milyon nüfuslu bir ilçe. Yapılması gereken çok şey var. Çankaya’da hala bir Anıtkabir ve Atakule’den söz ediyorsak bizim burada daha farklı şeylerden artık söz etmemiz lazım. Ben Çankaya’ya şehir diyorum. Bu şehre farlı alternatifler yaparak tüm Türkiye’den Anıtkabir’in yanında yeni ilgi merkezleri oluşturmamız lazım. Hayat sokaklarda başlıyor. Belediyelerin rutin görevleri dışında yeni işler üretileli. Mesela bir spor kulübümüz yok. Çankayalı gençlerin, çocukların bu potansiyelini gösterecekleri çok fazla alan yok.
Benim en önemli projem gözüyle baktığım ‘bilim köyü’ projemiz. Büyük bir alanda içinde kafeteryalarında olduğu belediye hizmetlerinin olduğu bir yerde gençlerin çocukların robotik kodlamayı, yapay zekayı, uzayı öğrenebilecekleri bir yer. Ekoloji Köyü’nde de çocuklara tarımı sevdirelim. Sokak hayvanları için barınaklarımızı geliştireli ve genişletelim. Gençlerimizin jimnastikte, atletizmde, voleybolda veya basketbol ve futbolda gençlerimizin olimpiyatlara kadar gidebilecek yolu açalım. Bu kentin kültüründe ne yazık ki havalar soğudun da alışveriş merkezlerine gidiyoruz. Halbuki ekoloji köyüne gidilsin, bilim köyüne gidilsin. Biz yaşayan şehir diyoruz. Bu doğrultuda kent meydanları oluşturma projemiz var. Belediye hizmetleriyle çok daha uygun ve çok daha kaliteli koşullarda çocuklarımız vakit geçirsin.
Pandemi döneminde 65 yaş üstü anne ve babalarımız gerçekten çok zor günler geçirdi. En çok onlar evlerde dört duvar arasında sıkıştılar. Çocuklarımız da keza aynı şekilde. Yaşlılarımız için çınar lokalleri kurma projemiz var. Çankaya 81 ilden vatandaşımızın ikamet ettiği bir yer. Yabancı misyonlukların en fazla olduğu yer. İstiyoruz ki onlardaki bu enerji ve potansiyeli kullanabilelim.
Cenaze hizmetlerinde de bir Çankayalı vefat ettiği zaman şehirdışından gelen yakınlarını belediye olarak çok az miktar karşılığında ağırlayabilelim. Taziye evleri projemiz var. Bu kapsamda. Ekip arkadaşlarımızla beraber çok ciddi projelerimiz var. Projelerimizle geliyoruz.
Anayurt: Çankaya sportif alan açısından en zayıf ilçelerden birisi bu alanda ne gibi projeleriniz var? Sportif tesis projeniz var mı?
 Özüdoğru: Mevcutta zaten çok kullanılmayan Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonumuz var. Birincisi burayı aktif olarak kullanmak. Ankara soğuğu ile anılan bir şehir. Buz pateni, kapalı havuz tesislerini kurmak ve sayılarını arttırmak istiyoruz. Öyle yerler olmalı ki olimpiyatlara yönelik açık ve kapalı tesisler kurmak istiyoruz.
Anayurt: Çankaya gerek siyasi gerekse kültürel olarak aslında merkezi. Bu durumun kent yönetimi bakımından avantaj ve dezavantajları neler?
Özüdoğru: Dediğim gibi biz ilçelerden gece ve gündüz çok fazla misafir ağırlıyoruz. Bu durumun avantajları olduğu gibi dezavantajları da var. Esnaf için güzel bir durum fakat belediye açısından yükümlü olduğu görevlerde bazı aksaklıklar olabiliyor. Biz göreve geldiğimiz zaman önceliğimiz mutlu çalışanlar. Belediye çalışanlarımızın fiziki koşullarını iyileştirmek. Kadınlarımız için gelir getirici ve istihdama katılmasına yönelik pozitif ayrımcılık yapacağız. Onlar için kermesler ve benzeri yerler açacağız. El ürünleri var ama gelire yönelik bir yer yok. Belediye burada bir öncülük yaparak kermesler yada benzer tesis ve alanları ön planda tutacağım. Şiddet görmüş kadınların da barınmasına yönelik çalışmalarımız olacak.
Anayurt: Demokratik Kitle Örgütlerine yönelik ne gibi projeleriniz var?
Özüdoğru: Sivil toplum yada demokratik kitle örgütlerine yönelik büyük bir yer yapma projemiz var. Sivil toplum çok önemli. Ben birçok demokratik kitle örgütünün yönetimindeyim. Dolayısı ile ben demokratik kitle örgütünün önemini biliyorum. Bu yerel seçimlerdeki durumun 2028 yılında iktidara gidecek sürecin taşlarını döşeyeceğini biliyorum. Bizim bu yerel seçimlerden çok güçlü çıkıp arkasından iktidara giden yolu hazırlamamız lazım. Biz tek başımıza gidemeyiz. Bu süreçte güçlü demokratik kitle örgütlerine ihtiyacımız var. Bir mücadeleye siz siyasi parti olarak tek gidemezsiniz. Güçlü bir sivil toplum kitlelerine ihtiyacınız var. İnanç kuruluşları, yöre dernekleri, ÇYDD gibi Atatürkçü Düşünce Derneği gibi sivil toplum kurumlarının çok daha hızlı bir şekilde büyütülüp mücadelenin onlarla birlikte verilmesi gerektiğini düşünüyorum.