Tersane İstanbul’da sanat rüzgarları esti

Contemporary Istanbul 18. Edisyonu 27 Eylül’de ön izleme ile ziyaretçilerine kapılarını açtı. 1 Ekim akşamı sona erecek Contemporary Istanbul, bu yıl da Tersane Istanbul’da yer aldı.
Tarlabaşı Tüyap’da  ilk defa sanatçıların gayretiyle kurulan fuarın;  2006’da organize olarak Ali Güreli tarafından dünyadaki 21. Sanat fuarı olarak ele alınmasından sonra geldiği nokta göz alıcıdır. Sanatçılar ve içerik her yıl başında programlanıyor. Yazışmalarla yurtiçi ve dışı galeri talepler belirleniyor.  Kültürel tarihi geçmişi olan İstanbul’a yeni galerileri, dünya sanatçılarını ve eserlerini çekerek; sanatseverlere yeni sanat eserlerini deneyimleme fırsatı vermek amacıyla davetler yapılıyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Ali Güreli ve CI fuarın ana partneri Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer ile çağdaş sanat ortamını çeşitlendirmek ve genişletmek üzerine planlar yaparken; CI’nin 18. Edisyonuyla ülkemizdeki çağdaş sanatı sürdürülebilir kılmayı başarıyorlar.
Contemporary Istanbul 18. Edisyonu 591 sanatçının 1537 eseriyle Tersane İstanbul’da sanat rüzgarları estiriyor. Akbank Sanat Hasan Bülent kahraman’ın küratörlüğünde Ardan Özmenoğlu ve Fırat Engin imzalı ‘’Belki de bir Şaka’dır’’  kavramından yola çıkan eserler, güldürürken, ayrımcılık, eşitsizlik meselelerine farklı pencereler açıyor.
Ertuğrul Güngör ve Faruk Ertekin Miles&Smiles bünyesinde, CI de çini ve seramik yüzeyleri üç boyutlu formlarda, sır altı ve üstü boyayarak, günümüz tasarım öğeleriyle Kütahya Seramik malzemesi anılarına odaklanıyorlar.
NFT’ler hikaye oldu ama dijital sanat dur durak bilmiyor. Yapay zekanın 900 yıllık sanat tarihini ve elli bin eser görselini tarayarak yarattığı soyut animasyonların Yeni BMV i5 e yansımasını The Elektric AI Canvas entalasyonunda nefeslerimizi tutarak izliyoruz.
Dört yıl önce dijital ve medya sanatları fuar bünyesinde Plug-In olarak yer almıştı. Bu yıl da Fotoğraf Sanatçıları’nın ve fotoğraf koleksiyoncularının dünyada çığ gibi büyümesinin ardından CI Photo Focus’la karşılaşıyoruz.  Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyoncularına ait seçkilerle CI Photo Focus’la  8 ülkeden 30 sanatçının 44 eseri , Simone Kleln deneyimiyle fotoğraf tutkunlarıyla buluşuyor. Yeni koleksiyonerler için mükemmel bir ilham kaynağı oluşturuyor.
Arjantinli Cecilia Bengolea CI’de ‘’Favorite Positions’’ video performansıyla bedenini durağan bir heykel biçiminde ve de aktif koreografik likidite senkronize kılma ustalığıyla derin nefesler aldığı ‘’Rüzgar Dansı’’ile led ekranlarda esiyor.
CI’nin dış mekan sergisi ‘’The Yard’’ ın küratörlüğünü Marc Oliver Wahler yapıyor. Tersane İstanbul’un dış avlusunda sanatseverleri karşılayan endüstriyel sanat eseri nesnelerin tasarımcısı Heykeltraş Varol Topaç. 2021’de 16. Contemporary İstanbul’da Heykeltraş İlhan Koman sponsorluğunu da üstlenmiş olan Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, holding olarak sanat koleksiyonlarında yer alan çelik üretim atığıyla ‘’The Yard by Tosyalı Holding’’ ile Tersanede yer alıyor.
‘’Trendyol Sanat’’ Ardan Özmenoğlu’nun “Mimoza’’sıyla  sanatı her an ve herkes için ‘’ulaşılabilir-erişilebilir’’ kılmayı hedefleyen  CI 18. Edisyonunda kendine yer açıyor. Contemporary İstanbul’un yeni partneri Trendyol, fuarda ‘Dijital Çağda Ulaşılabilir Sanat’ başlıklı panelde Trendyol Grubu Kurumsal İletişim Direktörü İrem Poyraz, sanatçılar Ardan Özmenoğlu ile Ekrem Yalçındağ’ı konuk ediyor.
 İnternet üzerinde CI ile ilgili acımasız yorumlar okuyorum. Hele Tersane’in yağmurdan etkilenmesi bayağı sevindirdi  bir kısım sanatçı ve sanatseveri. Üzücü… Her CI için onlarca ekip bir yıl boyunca çalışmakta, sanatçılar eserler üretmekte; ortada çok büyük bir emek ve sermaye var. Onlar konuşup, klavye çalıştırsınlar gelin biz İngiliz Çağdaş Sanatçısı,  Stephen Chambers’a kulak verelim. İşin ehli bir yabancının gözünden bakalım.  
On yıldır dünyayı dolaşan, sevdiği şehirlere yerleşerek sanatını icra eden Chambers 2014’de İstanbul Pera Müzesi’ne ‘’Büyük Ülke ve Diğer Hikayeler’’ sergisiyle konuk olmuş.  Geçenlerde de yeni bir proje için ülkemizdeydi. Verdiği röportajda; İstanbul’un son derece egzotik ve enerjik bir şehir olduğunu, dünyanın geri kalanıyla bağlantı kurması için sanatı en iyi şekilde kullandığını, CI,  İstanbul Modern, Pera Müzesinde gördüklerini çok sevdiğini; İstanbul’un Londra, Venedik gibi sanat şehirlerinden biri gibi olduğunu belirtiyor.
Bu arada, sanatçımız Ahmet Güneştekin’den heyecanlandıran bir haber geliyor. Venedik Bienali’nin mekanlarından  Palazzo Gradenigo artık Güneştekin Art Rafinery oluyor. Sanatçılarımıza İtalya’da tanınma  yolu açılıyor.