Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde değişiklik yapılması için çalışma başlatıldığı yönünde kamuoyunda yer alan haberlerin ardından Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyadaki ve küresel boyuttaki gelişmeler bir kez daha dikkat çekti. Milli Güvenlik siyaset Belgesi’nde yapılacak yenilemeler sonucunda Türkiye’nin dünyadaki yerinin belirleneceğini belirten Genelkurmay eski İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, “Küresel ve bölgesel gelişmelere baktığımızda kritik bir sürece girdiğimizi görüyoruz. Dünya kamuoyu artık 2030 yılında olası bir dünya savaşını tartışıyor. Böyle bir ortamda Türkiye’nin kamuoyundaki ardıyla Milli Güvenlik siyaset Belgesi olarak bilinen belgeyi gözden geçirmesinin, yenilemeler yapmasının zamanı gelmişti. Dünya bir savaşa hazırlanırken Türkiye’de buna göre pozisyonunu belirleyecek. Yapılacak askeri ve politik değerlendirmeler doğrultusunda, tehdit algılamaları belirlenecek. Türkiye’nin bölgesel ve küresel ilişkilerine yönelik yapılacak analizler doğrultusunda bir takım yenilemeler olacaktır. Bu açıdan baktığımızda yeni sürece hazırlanmanın önemi ortada, bu bakış açısıyla zamanı gelmişti diyebiliriz” dedi.
Dünyada içinden geçtiğimiz süreçte yeni tehditlerin ortaya çıktığını ve tehditlerin yeni boyutlar kazandığını kaydeden Pekin, şunları söyledi:
“Yenidünya düzeni kurulurken bu yeni düzenin analizi büyük önem kazanıyor. Bu çerçevede Türkiye’nin komşu ülkeler ile ilişkileri, küresel boyuttaki ilişkileri hepsi bir değerlendirme sürecinden geçirilerek Türkiye’nin dünyadaki konumu belirlenecek. Bütün dünya 2030’lu yıllarda bir dünya savaşından söz ediyor. Buna göre hazırlıklar yapılıyor. Neler yapılacağını tartışıyor, alınacak önlemleri konuşuyor. Böyle bir ortamda Türkiye’de kendini hazırlıyor. Bu kapsamda bakanlıklardan teklifler istenir. İlgili kurumlardan teklifler alınır. Bunun doğrultusunda tehditler yeniden belirlenir. Türk Silahlı Kuvvetleri hazırlıklarını yapar. Örneğin seferberlik sistemi yeniden gözden geçirilebilir bu süreçte. Bunun gibi birçok konuya milli güvenlik siyaset belgesinde yer verilir. Bu, geniş bir askeri ve politik değerlendirme sonucunda ortaya çıkar, gerekli görülen yenilemeler gerçekleştirilir.”
Türkiye’nin önümüzdeki süreçte karşı karşıya kalacağı muhtemel küresel ve bölgesel tehditlerin ortaya konsasının büyük önem taşıdığını belirten Pekin, “Dünyadaki değişimleri çok iyi analiz etmek gerekiyor. Bu analizler Türkiye’nin önümüzdeki dönem küresel ve bölgesel boyutta karşı karşıya kalacağı tehditlerin belirlenmesi açısından büyük bir önem taşıyor. Yapılacak analizler ve çalışmalar bu tehditleri ortaya koyacaktır. Bu doğrultuda yapılacak hazırlıklar, alınacak önlemler nelerdir bunlar ele alınır. Bu belgede bu konulara yer verilir. Önümüzdeki dönemde bunlarla ilgili bir değişiklik gündeme gelebilir yapılacak çalışmada. Yine yanı şekilde yapılacak hazırlıklar büyük önem taşıyor. Bu hazırlıklar konusunda da yenilemeler olabilir. Tüm bu konular askeri ve politik değerlendirmelere tabi tutularak gerekli yenilemeler yapılır” diye konuştu.
Son dönemde Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada önemli gelişmelerin olduğunu da kaydeden Pekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş başta olmak üzere birçok noktada sıkıntılı gelişmeler yaşandı, yaşanıyor. Örneğin NATO’nun doğuya ve kuzeye doğru genişleme stratejisi doğrultusunda Ukrayna’ya yönelik hamlesine Rusya kendi çıkarları doğrultusunda karşılık verdi. Rusya, NATO’nun bir anlamda kendi içine kadar genişlemesine izin vermiyor. Bundan dolayı karşılık verdi. Bu çerçevede Rusya kendi stratejik çıkarları doğrultusunda mantıklı bir hamle yapmış oldu. Öte yandan Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgede sadece Rusya ile Ukrayna arasındaki mesele yok. Son dönemde Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırıları oldu. Bu bölgede gelişmeler var. Öte yandan Afrika’da ciddi gelişmeler var. Kamuoyuna yansıyan bilgelere göre Rusya’ya bağlı Wagner gücü Afrika’nın beli ülkelerinde faaliyet sürdürmeye başladı. Yine Afrika’da Fransa’ya karşı ülkelerin tepkileri var. Somali açıklarındaki korsanlara karşı Türkiye’de yardım ediyor. Burada neler olacak, nasıl yardım olacak önümüzdeki süreçte netleşir. Tüm bu gelişmeler dünyanın yeni dönemine ilişkin önemli gelişmeler.”
Rusya ile batı ülkeleri arasında son dönemde karşılıklı açıklamaların olduğunu da ifade eden Pekin, “Rusya kendi bölgesinde ve Rusya’ya yakın bölgelerde bazı NATO ülkelerinin tatbikat gerçekleştirmesine tepkili. Rusya eğer bu gerilim sürerse harekete geçebilir. Fransa’nın bazı açıklamaları oldu ama bu daha sonra gerginlik süreci düşürüldü. Almanya şu anda hazırlıklı olmadığı için olası bir Rus hamlesine karşılık veremeyeceği için temkinli ve bölgede çatışmalardan uzak durma gayretinde. Ukrayna’ya nükleer mühimmatların gittiği yönündeki bilgiler var. Bu gelişmeler karşısında elbette ülkeler hava gücünü hazırlıyor, güçlendiriyor. Çin’in bulunduğu bölgede ayrı gelişmeler var. Rusya ile Moğolistan tatbikat gerçekleştiriyor. Pakistan ile Afganistan arasında sorunlar var, İran ile ayrı sorunlar var Pakistan arasında. Ermenistan ile Azerbaycan arasında sorunlar tam olarak giderilemedi dolayısıyla Güney Kafkasya’da çok hassas bir durum var. Her an için bir kıvılcım önce bölgeyi ardından başka yerleri sarabilir. Bu da bir ihtimal. Fransa bu bölgeye müdahil olmak istiyor. Bu gelişmelerde Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyayı etkilemesi noktasında önemli” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin yakın coğrafyasında kendi milli çıkarlarını yakından ilgilendiren bir takım sorunların da bulunduğunu belirten Pekin, “Örneğin Kıbrıs’taki gelişmeler. Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlu alanlar. Bunlardan biri Ege sorunu, kıta sahanlığı ve deniz mili problemi. Başka bir takım sorunlarda bulunuyor. Sonuçta tüm bunlar Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor ve hazırlık olmayı gerekli kılıyor. Bunun yanı sıra tehdit algısı da değişiyor. Ekonomi konusu artık bir tehdit olarak algılanma boyutuna ulaştı. Deprem ve yarattığı etkilerde tehdit olarak karşımıza çıkıyor. Başka problemler de var, çok geniş bir bakış açısını gerektiren konular söz konusu. Sonuçta tüm saydığımız bu sorunlar konusunda Türkiye’nin kurumlarına yön verecek bir durumdan bahsediyoruz aslında milli güvenlik siyaset belgesi dediğimizde. Yeni baştan bahsettiğimiz konular doğrultusunda değerlendirmelere ihtiyaç duyulabilir. Türkiye’nin yeni tehditlere karşı nasıl hazırlanacağı, nasıl ve ne gibi önlemler alacağını belirlemesi gerekli. Uluslararası ilişkiler Türkiye- ABD, Türkiye Rusya ilişkileri, seferberlik sistemi, askeri teçhizat ve donanım, milli savunma sistemleri, hava savunma sistemleri tüm bunların içeriği çok önemli. Yapılacak askeri ve politik değerlendirmeler ile hazırlıkların yapılması ve sorunların çözümüne ilişkin alt yapının kurularak, stratejinin belirlenmesi Türkiye açısından büyük önem taşıyor. Türkiye tüm bu konuların hazırlıklarını yapmalı. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi bu konular açısından önemli bir belge ve yenilemeler yapılmasının gerekliliğine ihtiyaç duyduğumuz bir süreçten geçiyoruz” diye konuştu.