Saldırarak içindekini çıkaranlara, ceza için sebep arayanlara ve cezada çifte standart uygulayan UEFA’ya yazıklar olsun.
Türk’ün simgesi Bozkurt ve en büyük Bozkurt’un da Atatürk olduğuna inanırız.
Avusturya’ya attığı golden sonra “Bozkurt” işareti yapan Merih Demiral’a ceza verildi.
Kazandığımız maçın keyfini bile çıkarmamızı istemiyor, hazmedemiyorlar.
Türk olmak kolay değil, içerde dışarda ve maçtaki destek görüntülere dayanamıyorlar.
Türkler geliyor diye hem şaşırıyor hem de tarihten gelen nefretlerini açıkça söylüyorlar.
Avrupa Şampiyonasındaki başarımızı kıskanıp bütün yozluklarını ortaya döküyorlar.
Tarihlerine bakmayıp geçmişi unuttuğumuzu sanıyor,
Milyonlarca insanı katledip fırınlarda ne yaptıklarını unutuyorlar.
Günümüzde milyonlarca çocuğun ölmesini seyrediyor,
Sporcularının sahaya çıkarken yaptıkları simgeleri görmüyorlar.
Holiganlarının ne yaptığını bilmeyi-duymayı bırakın,
Irkçılık faşistlik ve daha nice olumsuzluklarını görmek istemiyorlar.
Kendinden başkasını haklı görmüyor,
Dünyanın sahibi olduğuna inanıyorlar.
Yaşadıkları yer hariç, dünyayı kendilerinin sanıp talan edip yok ediyor,
Geçmişi bildiklerinden dolayı dönüp aynaya bakamıyorlar.
Daha kötü davranış-hareket sergileyen, müstehcen görüntü yapanları dikkate almıyor,
Her şeyi kendine mübah gören UEFA Merih Demiral’a daha ağır ceza veriyor.
Neden itiraz edip çifte standart yaptıklarını sormuyoruz?
Federasyon yetkilileri uyuyor musunuz, yoksa sözünüz mü geçmiyor?
Ama bundan sonra onlara kolay olmayacak, ışığımız parladı…
Hollanda maçından önce yazdığım bu yazıda şansın bizden yana olduğunu düşünüyorum.
“Değirmenleri” çevirme zamanı diyorum.
Bu tür şampiyonalar ve sporda en önemli durum psikolojik üstünlüktür.
Maçın sonucu önemli ve Türkiye’nin göstereceği performans muhteşem olacak.
Diğer takımları ve Avusturya’yı ters köşeye yatırdıktan sonra herkesi geçeriz.
Tarih Hollanda veya diğerlerinden değil bizden bahsedecek,
Söyledikleri ve çekindikleri gibi her yerden Türkler çıkacaktır.
Milli takımımızın başaracağı gibi…