Yeniçeri: Operasyon zamanı önemli 

Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki terör örgütünün bulunduğu yerlere yönelik operasyonları sürerken Suriye’ye dönük bir operasyonun yapılıp yapılmayacağı gündemdeki yerini koruyor. Türkiye’nin Suriye’deki terör odaklarına operasyon yapmasının jeopolitik gereklilik olarak son dönemde ortaya çıktığını ifade eden Prof. Özcan Yeniçeri, “Suriye’de özellikle Rusya-ABD-İran ve terör örgütü YPG alan kazanıyor. Bu Türkiye için operasyonu jeopolitik zorunluluk haline getiriyor. Özellikle Münbiç ve bölgesi Türkiye için terör odaklarının imha edilmesi ve terör riskinin ortadan kaldırılması, sınır güvenliği açısından önemli. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta operasyonun zamanlaması. Zamanlama Türkiye’nin dış politikadaki milli çıkarları açısından da önem kazanmaktadır” dedi. 
Son dönemde Özellikle Suriye ve Irak’ta terör örgütüne yönelik operasyonların yapılmasına rağmen Türkiye’nin öncelikle Suriye’deki terör hedeflerine yönelik operasyon yapmasının jeopolitik zorunluluk haline geldiğine dikkat çeken Yeniçeri, şunları söyledi: “ Suriye’de Rusya, ABD, terör örgütü PKK-YPG alan kazanıyor. Bunun önüne geçilmesi Türkiye’nin güvenliği ve yine sınır güvenliği açısından önem kazanıyor. Elbette öncelikli hedef Suriye’deki terör hedefleri olacaktır. Burada terör riski daha büyük ve alan kazanan bir durumda. Münbiç ve bölgesine yönelik bir operasyon Türkiye açısından önem kazanıyor. Bunun da zamanlaması Türkiye’nin çıkarları açısından önemli. Türkiye eğer bu jeopolitik zorunluluk doğrultusunda bölgeye yönelik operasyon düzenlerse terör risklerinin bertaraf edilmesi açısından önemli bir kazanım elde edebileceği gibi, bu bölgeye terör örgütünün yerleşmesini de önleyecek önemli adımlar atmış olacaktır.” 
ABD’nin ve İsrail’in kendi çıkarları doğrultusunda son dönemde Kuzey Irak bölgesinde belli bir derinlikte kontrollü elinde tutan Türkiye’ye yönelik olarak operasyonlarda etkili olduğunu ifade eden Yeniçeri, “ Burada ABD’nin hedefi Türkiye’nin Suriye’deki dikkatini dağıtmak. Türkiye’nin Suriye’deki dikkatini dağıtarak Suriye’deki terör örgütüne ait hedeflerin ve elde edilen alanın rahatlamasını sağlamak istiyor. Türkiye ise buna karşılık önlem almak istiyor. ABD ve İsrail’in bölgede kendi çıkarları doğrultusunda hazırladığı uzun vadeli planın Türkiye’nin milli çıkarlarına zarar vermemesi için Suriye’deki hedeflerin öncelikle daha önemli olduğu ortaya çıkıyor” diye konuştu. 
Son dönemde artan saldırıların nedeninin de ABD ve İsrail’in hazırladıkları hedefin gerçekleşmesine yönelik adımlar olduğunu belirten yeniçeri, “ Irak’ı üçe, Suriye’yi beşe bölmeyi planlıyorlar. Burada butik devletler oluşturarak bölgeyi istedikleri gibi yönetip, kontrol etmeyi amaçlıyorlar. Lübnan gibi, Ürdün gibi devletlerin varlığı bu iki ülkenin planını kolaylaştırıyor. Nedeni ise Ürdün ve Lübnan bölgede istedikleri ölçüde ağırlığı olamayan, kendi çıkarlarını bölgesel politikalar yansıtmakta zorlanan iki ülke konumunda şu anda. Bu nedenle buna benzer devlet yapılarını arttırıp kendi çıkarları doğrultusunda İsrail’in güvenliğini sağlayıp, bölgeyi de kontrol etmeyi amaçlıyorlar. Bu nedenle de bölgede Türkiye, Suriye, Irak ve İran’ın topraklarından birer parça koparıp sözde bir terör yapısı oluşturmak amacındalar. Bunun önüne geçmek elbette Türkiye açısından önemli” ifadelerini kullandı. 
İçinden geçtiğimiz süreçte İran’ın Pakistan sınırında gerilim ortamı oluştuğunu hatırlatan Yeniçeri, şunları ifade etti: “ Bu bölgelerde yaşanan gerilimler ve çatışma ortamlarının ABD’den bağımsız olduğunu söylemek elbette gerçekçi olmayacaktır. Ancak bunun dışında da bir takım nedenleri göz ardı etmemek gerekiyor. İran özellikle Suriye’de ve Irak’ta ve genellikle de bölgede tam istediğini yapamayınca bir takım uluslararası politik niteliği olan entrikaları çok rahat gerçekleştirebilen bir ülke. Bunun da nedeni devlet geleneğinin eskiye dayanması. Hatta İran eski Devrim muhafızları komutanı kasım Süleymani’nin öldürülmesinin ardından ABD üslerine gerçekleştirilen saldırılar sonrasında ABD eski Başkanı Trump’un yaptığı açıklamalar dikkat çekiciydi. Trump, İran’ın kendilerine saldırı yapacağını önceden söylediğini ve bunun için belli bir opsiyon istediğini belirtti. İran, içinden geçtiği süreçte kendi toplumunu da rahatlatabilmek için bu tür organizasyonları yapabiliyor. Pakistan sınırında yaşananlara da bir noktadan sonra bu açıdan bakmakta fayda var. Öte yandan elbette ABD’nin isteği İran, Suriye, Irak’tan sonra bölgedeki diğer ülkelerin içinden de butik devletçikler çıkarabilmek. Bu nedenle son dönemde Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgede yaşanan çatışma ortamlarını hem küresel aktörlerin çıkarları ve kendi aralarında oluşturdukları rekabet ve denge politikalarına göre, hem de bölgedeki ülkelerin kendi hamlelerine göre ayrı ayrı okuyup analiz etmekte fayda var.”