İklim değişikliği ile birleşen El Nino’nun yol açtığı sıcaklık artışları, kuraklık ve yağış dengesizliklerinin tarımsal üretimi etkileyerek verim ve kalite düşüşlerine neden olduğu belirtiliyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) El Nino’yu, neden olduğu tehlikelerle gıda güvenliği açısından yüksek risk oluşturan bir hava olayı şeklinde tanımlarken çiftçileri, hayvancılıkla uğraşanları ve balıkçıları bu risklerin en fazla tehdit ettiği gruplar arasında gösteriyor.
FAO’nun geçmiş yıllardaki El Ninolardan yola çıkarak hazırladığı çalışmaya göre, bu hava olayı, Güney Asya’nın büyük bölümünde muson mevsiminin en yoğun olduğu haziran-eylül döneminde normalin altında yağışlara neden olurken bazı Pasifik adalarında kuraklığa yol açarak yiyecek ve su kıtlığı tehlikesini beraberinde getiriyor.
El Nino Orta Asya ve Afrika Boynuzu’na ortalamanın üzerinde yağışlar getirirken bu yağışlar sel ve toprak kaymalarını tetikleyerek tarımsal üretime zarar veriyor.
Hava olayının etkili olduğu yılların temmuz ve eylül ayları arasında Etiyopya, Sudan, Güney Sudan, Uganda ve Kenya gibi Afrika ülkelerinde ortalamanın altında yağışlar gözlenirken Güney Afrika’nın büyük bölümünde de kasım ve mart ayları arasında yağışlar azalıyor. Bu durum, bazı tarım ürünlerinde rekolteyi etkileyerek gıda tedarikinde sorunlara yol açıyor.
Batı Afrika ve Sahel bölgesinde de El Nino, ana tarım mevsimine denk gelen temmuz-eylül arasında ortalamanın altında yağış koşullarına neden oluyor. FAO’ya göre bu koşullar altında mahsulü azalan Sahel ülkelerinin ithalata bağımlılığı artabiliyor.
El Nino’nun en fazla etkilediği bölgelerden biri olan Orta Amerika’da haziran-aralık dönemi kurak geçerken bu dönemin, mısır başta olmak üzere birçok ürün açısından tarım mevsimi olması bölgedeki ülkeleri ekonomik açıdan zor durumda bırakıyor.
İklim değişikliği ve El Nino etkilerinin birleşmesiyle 2023, tarihin en sıcak yılı olurken geçen yıl Türkiye’de özellikle sulama gereksinimi olan bazı ürünlerin rekoltelerinde de düşüş kaydedildi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Bitkisel Üretim İstatistiklerine göre, 2023’te bir önceki yıla göre çeltik üretimi yüzde 5,3, ayçiçeği üretimi yüzde 13,8, pamuk üretimi ise yüzde yüzde 23,6 azaldı.
“Su ihtiyacı artıyor, verim ve kalite azalıyor, hasat zamanı değişiyor”Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye İklim Değişikliği ve Çevre Portföy Yöneticisi Meral Mungan Arda, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, Türkiye gibi yarı kurak bir coğrafya üzerinde bulunan ülkelerde, El Nino’nun tarımsal üretim üzerindeki etkilerinin özellikle kuraklık ve sıcak hava dalgası tehlikeleriyle birlikte görüldüğünü, bunun bitkisel ve hayvansal üretimin performansına tehdit oluşturduğunu söyledi.
Kuraklık ve sıcak hava dalgalarının, bitkilerde büyüme dönemlerinin değişmesine, su ihtiyacının artmasına, verimin ve ürün kalitesinin azalmasına, hasat zamanının değişmesine neden olabildiğini kaydeden Arda, “Bu durum tohum, fide, fidan gibi üretim materyali teminini zorlaştırırken ürün kayıplarının, bitki hastalık ve zararlılarının, ilaç kullanımının artmasına yol açıyor.” dedi.
Arda, şiddetli yağışlar nedeniyle meydana gelen sel ve taşkınların tarım arazilerinin su altında kalmasına veya toprak erozyonuna, şiddetli rüzgarların tarım arazilerindeki hasatların zarar görmesine ve ürün kayıplarına, artan atmosfer sıcaklığının da böceklenme ve zirai hastalıkların tetiklenmesine neden olarak tarım sektörünü etkilediğini anlattı.
El Nino döneminin geride kalmasıyla biraz daha serin evreye girildiğine değinen Arda, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TÜİK verilerinin de gösterdiği gibi bazı tarım ürünlerinin rekoltelerinde düşüş yaşanıyor. Bunda El Nino’nun önemli bir etkisi olduğu söylenebilir. Sulama gereksinimi olan pirinç ve pamuk gibi ürünler sıcak hava dalgalarına maruz kaldıklarında daha fazla suya ihtiyaç duyacaklarından bu durumdan fazlaca etkileniyor. Bunların yanında düşük su tüketimi ve hızlı büyüme özelliğine sahip bitkiler, bazı baklagiller ve yağlı tohumlar sıcak hava dalgasından daha az etkilenebiliyorlar. Türkiye’de üretimi, ticareti yapılan pamuk ve ayçiçeği gibi bazı tahıl ürünleri ile yapılan çalışmada iklim değişikliğine bağlı olarak üretim miktarında düşüş öngörülüyor.”
Tarım ve iklim ilişkisini daha iyi anlamak için ek çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu, böylece iklim değişikliğinin tarıma etkisinin daha net anlaşılabileceğini ifade eden Arda, “Bu konuda erişime açık bir veri tabanı yıl yıl izlenmelidir. Çiftçilerin iklim değişikliği ve aşırı hava olaylarının tarımdaki etkisi ve bu konuda yapılabileceklerle ilgili bilgilendirilmesi, alınabilecek önlemler arasında bulunuyor. Konunun politika, tarım sektörü ve finans kaynakları boyutlarıyla ele alınması, bütüncül çözümler geliştirebilmek açısından önem taşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Gelecekte bitkiler daha fazla suya ihtiyaç duyacak”İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Şaylan, iklim değişikliği nedeniyle genel olarak yağışların azalmasının ve sıcaklıkların artmasının beklendiğini ve bu durumun, su kaynaklarının azalmasına ve tarımsal kuraklığın artmasına yol açabileceğini belirtti.
Azalan yağışlar ve artan sıcaklıkların tarımda verimliliği olumsuz etkileyeceği uyarısında bulunan Şaylan, “Özellikle ülkemizde genelde yağışa bağlı olarak yetiştirilen buğday gibi bitkilerin verimi açısından yağışın meydana geldiği zaman ve miktarı önemlidir. İklim değişikliği bu zamanlamayı ve miktarı etkileyebilir.” diye konuştu.
Trakya bölgesinde yaptıkları çalışmalar doğrultusunda buğday ve ayçiçeği gibi önemli ürünlerin verimlerinde azalma beklediklerini dile getiren Şaylan, Ege ve Akdeniz bölgelerinin, iklim değişikliği etkisiyle sıcaklık artışları ve yağış azalışından daha fazla etkilenebileceğini vurguladı.
Toprak neminin önemine değinen Şaylan, “Ülke genelinde yağış miktarının azalmasıyla birlikte toprak nemindeki azalma, yer altı su kaynaklarının seviyesini düşürür ve su kaynaklarında azalmaya neden olur. Bu durum da tarım alanlarında daha fazla su tüketimine neden olur, sıcaklıklardaki artış bitkileri strese sokarak su ihtiyacını artırır. Bu nedenle gelecekte bitkilerin daha fazla suya ihtiyaç duyacağı öngörülüyor.” sözlerini sarf etti.
Şaylan, tarımsal hastalık ve zararlıların da hava şartlarına bağlı olarak değiştiğinden ve bu nedenle tarımsal planlamaların bu değişiklikleri göz önünde bulundurarak yapılması gerektiğinden bahsetti.
Tarım sektöründe yaşanan değişimlerin sürekli izlenmesi ve tarımsal yöntemlerin revize edilmesinin önemini işaret eden Şaylan, sözlerini “Daha verimli sulama yöntemlerinin kullanılabilmesi için tarımda teknolojinin daha fazla kullanılması gerekiyor. İklim değişikliğinin tarıma olası etkileri, tarımsal meteorolojik açıdan analiz edilmeli.” diyerek tamamladı.