Anayasa Mahkemesi’nin sendikalara getirilen yüzde 2 barajını iptal etmesi üzerine sendikalar arasında tartışmalara yol açtı. Yetkili sendika olan Memur-Sen Konfederasyonu kararı ‘Garabet’ olarak değerlendirirken Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuna bağlu Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi ise AYM’nin kararını doğru bulduğunu ve yetkili sendikanın aidat gelirleri ile siyaset yaptığını söyledi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “CHP’nin basiretsizliği, Anayasa Mahkemesi’nin mesnetsiz ve yanlış kararı nedeniyle memurların mağduriyetine sebep olacak hatalı yorumlara kapı aralanmamalıdır” derken Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuna bağlı Büro İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi ise, “Sendika aidatları ile siyaset yapıyorlar. Sendikalara parti bayrakları asıyor. Salon kiralıyor. Sendika ağalığı yapıp, saltanat sürüyorlar. Sendikadan yüksek maaşlar yanında, ev araba parası tutarında yüksek ikramiye, tazminat alıp gidiyorlar. Bu mali kazanımları tüzüklerinde de var” yanıtını verdi.
4688 SAYILI KANUN’DA GÜNÜN ŞARTLARINA UYGUN HALE GETİRİLMELİMemur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, dün yaptığı basın açıklamasında Anayasa Mahkemesi’nin kararını eleştirerek şu açıklamaları yaptı:
“Memurların emek mücadelesinde hak ettiği hukukî desteğin Anayasa Mahkemesi’nden beklenmeyeceğini; söz konusu sendikal haklar olduğunda Mahkeme’nin çağın gerisinde kaldığını, uluslararası hukuktaki gelişmeleri ve sosyoekonomik dinamikleri yakalayamadığını ortaya koymaktadır. Kamu görevlileri arasında farklı tartışmalara neden olan bu karar tam bir garabettir. Anayasanın bizzat kendisi tarafından verilen yetki kapsamında, kamu görevlileri sendikaları heyet başkanı ile kamu işveren heyeti adına ilgili Bakan tarafından imzalanarak bağıtlanan ya da hakem kurulu kararıyla oluşturulan Toplu Sözleşmelerin ‘özerkliği’ çerçevesinde; 7. Dönem Toplu Sözleşme hükümlerinin halen yürürlükte olduğunu hatırlatıyoruz. CHP’nin basiretsizliği, Anayasa Mahkemesi’nin mesnetsiz ve yanlış kararı nedeniyle memurların mağduriyetine sebep olacak hatalı yorumlara kapı aralanmamalıdır diyoruz. Başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak üzere hükümet yetkililerinden; kamu görevlileri arasında an be an artan olumsuz tartışmalara son verecek, halen yürürlükte olan Toplu Sözleşme hükümlerinin uygulanmaya devam edileceğine yönelik açıklamayı bir an evvel yapmasını bekliyoruz.
Anayasa Mahkemesi’nin garabet kararı; kamu görevlileri sendikacılığı alanında baştan beri eksik bırakılan, evrensel ilkelerde karşılığı, işçi sendikalarında pratiği olan ve her fırsatta dile getirdiğimiz dayanışma aidatının hayata geçirilmesini kaçınılmaz kılmaktadır. Buradan bir çağrıda daha bulunuyoruz; memurların hakkına göz dikenlere meydan vermemek, memurların hukukunu çiğneyenlere fırsat vermemek, memurları garabet kararlarla huzursuz edenlere imkân tanımamak için; TBMM ve siyasi irade, 4688 sayılı Kanun’da günün şartlarına, evrensel ilkelere, örgütlenme özgürlüğüne dair eksiklikleri görmeli, sendikal mücadelenin, örgütlü gücün ve yetkinin hukukunu koruyan köklü değişiklikleri hiç zaman kaybetmeden hayata geçirmelidir.”
DEVLETİN ÖDEDİĞİ AİDAT İLE SENDİKACILIK YAPIYORLARBirleşik Kamu-İş Konfederasyonuna bağlı Büro İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi ise, iptal kararını haklı ve yerinde bir karar olduğunun altını çizdi. CHP yönetimine ayrıca teşekkür eden Hamzaçebi, yetkili sendika yöneticilerinin memurları değil kendi ceplerini düşünmekle hitam etti. Hamzaçebi yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Devletin ödediği aidat ile sendikacılık yapıyorlar. İşçi sendikalarından baraj örneği veriyorlar. Asgari ücretli bir kişi 666 lira sendika aidatını kendi cebinden ödüyor. Bu rakam aylık ücreti yüksek olana doğru bin 500, 2 binlere çıkıyor. Memurun aidatını ise devlet ödüyor. Sendika aidatını kişi kendisi ödesin. Sendika aidatları ile siyaset yapıyorlar. Sendikalara parti bayrakları asıyor. Salon kiralıyor. Sendika ağalığı yapıp, Saltanat sürüyorlar. Sendikadan yüksek maaşlar yanında, ev araba parası tutarında yüksek ikramiye, tazminat alıp gidiyorlar. Bu mali kazanımları tüzüklerinde de var.
Buradan Yüzde 2 barajının çıkması için 2 gün TBMM’de kamp kuran Memur-Sen’e ve Kamu-Sen’in basiretsiz yöneticilerine sesleniyoruz. Sessiz kalarak sebep olduğunuz 666 sayılı KHK ile elimizden alınarak gasp edilen ikramiye, havuz, nöbet, mesai paralarının tekrar ödenmesi için, kapsam dışı bırakılan ve haksızlık yapılan 3600 Ek Gösterge mağduriyetinin giderilmesi için, söz verilen kira desteği ve disiplin affı için, yemeklerin ücretsiz olması ve dışarda görev yapan keşif, yoklama, icra, denetim görevi yapanlara ve yemek çıkmayan kurumlarda çalışanlara rayiç bedeli üzerinden yemek ücreti ödenmesi için, vergi oranlarının yüzde 10’ da sabitlenmemiş için, seyyanen zamlar başta olmak üzere bütün ek ödeme ve tazminatlar emekli keseneğine sayılması için birlikte mücadele edelim. Bu çağrıyı çok defa yaptık karşılık bulmayacağını da bunların iradesinin ve cesaretinin de olmadığını çok iyi biliyoruz.
Kamu çalışanlarına da buradan seslenmek istiyoruz. Yandaş ve yancı sendikalara muhtaç değilsiniz. Gelin bu süreçte tam bağımsız gerçek sendikacılık yapan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuna bağlı sendikalar olarak bizlere güç verin örgütlü olarak birlikte mücadele edip hak kayıplarımızı telafi edelim, milli gelirden payımızı, refahtan hakkımızı alalım. 20 yıldır bizi yoksulluğa sefalete mahkum eden, memurdan yana değil, sermayeden yana olan sarı, yandaş ve yancı sendikalardan kurtulalım.”