Her devletin olduğu gibi bizimde istemeyenlerimiz var. Hatta diğer ülkelerden kat ve kat fazla. Tarih içerisindeki etki alanımızın gücü ve genişliği bunların nedenlerinden biri. Bunu kabul ediyoruz. Bir Türk milliyetçisi olarak ta buna göre yetiştirildik ve yetişmeye de devam ediyoruz. Bundan farklı olarak uzun zamandır Türkiye’de bir algı yerleştirilmeye çalışılıyor. Türkiye’yi bölmek, parçalamak, zayıflatmak, kontrol altında olacak bir güç haline getirmek için çalışanlar var. Adı dış güçler. Eksik ama doğru, içimizde bizden olduğunu söyleyip te bize düşman olanları da unutmamak lazım. Şimdi okumuşundan okumamışına kime sorarsanız sorun dış güçler tehlikesini öne sürerler. Arkasında da o sihirli kelime ortaya çıkar, “beka” meselesi.Bu konuyu iki açıdan incelemek mümkündür. Dış güçler tehlikesi var mıdır? Evet vardır. Türkiye’yi bölmek, parçalamak ve kendi kontrollerinde zayıf bir devlet haline getirmek isteyenler hatta topraklarımıza sahip olmak isteyenler vardır. Bu güçler amaçlarına ermek için her türlü pisliği yapıyorlar.Ama bu bugünün sorunu değil ki? Bu sorun tarihimizin başlangıcından bu tarafa böyle. Beylikler ve devletler kurup yıkılmamızın önemli sebeplerinden. Karahanlılar da gördük, Hunlarda, Göktürklerde, Uygurlarda, Selçuklular da, Osmanlı da gördük. Türkiye’de görüyoruz.Elbette dış güçler dediğimiz başka devletler kendi çıkarları için, kendi gelecekleri için birilerini alt etmek zorundadırlar. Her devlet ve millet kendi bekasının zarar görmemesi için çaba göstermez mi? İkinci açı; Dış güçler ve beka sorunu belli zamanlarda yönetenler tarafından telaffuz ediliyorsa orada düşünmek lazım. Yönetenlerin toplumun konuşarak ilgisini başka tarafa çektirme düşüncesi olabilir. Ortaya bir olay, görüş veya düşünce atılır o tartıştırılır. Tartışma yapılırken kimse etrafta olanlara bakmaz ve işler istenildiği gibi gider diyenlerin amacı da olabilir.Dış güçler yukarda da yazdığım gibi her zaman olacaktır. Ama dış güçlerin etki alanı ve etki gücünü zayıflatmak veya bitirmek muhatap devletin elindedir. Devlet olarak, ekonomik, kültürel, siyasal, hukuksal, eğitim ve ahlaki yönden güçlü olursan dış güçlerin etki gücü ve alanı zayıflar. Osmanlının yükselme dönemine bakın, Türkiye Cumhuriyetinin Atatürk dönemine bakın. O zaman dış güçler yok muydu? Osmanlının güçlü döneminde başkalarına göre dış güçler kimdi? Dış güç ve beka meselesi önemlidir. Her zaman dikkatli olunmalı ve onların etkisini zayıflatacak politikalar üretilmelidir.Yazıyı tamamlarken aklıma geldi. Yıl 1983 İngiltere Başbakanı güçlü insan Margaret Thatcher siyasi anlamda gücü zayıflamıştı. Seçimleri kaybetme sıkıntısını yaşıyordu. Bu Demir Leydi için üzücü durumdu. Şans Margaret Thatcher’ın yanındaydı. 1982 yılında Arjantin ordusu İngiliz Himayesindeki Falkland Adasını işgal etti. Bu olay İngiliz halkını birbirine kenetledi ve Thatcher bu olaydan bir sene sonraki seçimi kazandı. Bazen dış güçler kavramı ve eylemi yarar sağlıyor değil mi?
Recent Comments
Görüntülenecek bir yorum yok.